menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Laiklik ve 3 Mart

34 22
03.03.2025

Laiklik, dinin, devlet, siyaset, hukuk, eğitim işlerine karışmaması, devletin de bu çerçevede, dindar vatandaşın dini inanç ve ibadet özgürlüğünü, dinsiz vatandaşın felsefi görüşünü ve yaşam tarzını güvence altına almasıdır.

Laiklik doğrultusunda atılan ilk büyük adım, 29 Ekim 1923’te Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasıdır. Çünkü cumhuriyet, halk egemenliğine dayalı yönetim biçimidir. Halk egemenliğine dayalı yönetim biçimi de, halifeden, şeyhülislamdan, ulemadan, tarikattan, cemaatten oluşan ruhban sınıfının egemen olduğu bir yönetim biçiminin, yani teokrasinin ve din devletinin son bulmasıdır.

Ancak laikliğin yaşama geçmesi için cumhuriyetin ilan edilmesi yeterli olmadığı için, 1920’li ve 1930’lu yıllarda, laiklik doğrultusunda birçok başka anayasal ve yasal düzenleme de gerçekleşti.

3 Mart 1924’te, TBMM kararıyla, hilafet kaldırıldı; tüm vatandaşlara laik ve bilimsel eğitim olanağı sağlayan Öğretim Birliği Yasası kabul edildi; medreseler kapatıldı; Şeriyye ve Evkaf Bakanlığı kaldırıldı, onun yerine Diyanet İşleri Başkanlığı ve ayrı bir kurum olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.

Daha sonra, TBMM kararlarıyla; 17 Şubat 1926’da, kadınları ve erkekleri hukuk önünde eşit kılan ve şeriat yasalarının tamamını geçersiz kılan........

© Cumhuriyet