Toplumu ve ekonomiyi hiçe sayan bir karar olamaz
Yarın gözler Ankara’daki mahkemenin vereceği kararda. İktidarın sesine ve politikasına mı kulak verilecek, yoksa halkın, hakkın, normal siyasetin, hukukun, ekonominin, adaletin... sesine mi?
Bilmiyoruz. Davayı uzatabilir, salt 38. kongreyi yok sayabilir, yok saymanın yanı sıra tedbir kararı da verebilir ve CHP yönetimini görevden uzaklaştırabilir de. Yönetim görevden alınırsa, kim atanır, iktidarın isteği Kemal Bey, çünkü Kemal Bey’in CHP’yi devralmaktaki kararlılığı, iktidarın işine gelir.
Mahkemenin kararına göre hangi yetkilerle CHP’ye atanacağı da önemli. Yandaşlarından sızan bilgilere göre, Kemal Bey en az 1.5 yıl partiyi yeniden ve istediği gibi organize ederek kurultaya götürebileceği yetkiyi ister. Delegelerin imzasıyla 21 Eylül’de toplanacak olağanüstü kurultayı da iptal edebileceği, yaptırmayabileceği bir yetki ve güvence... CHP’yi kendine göre yapılandırabilecek bir süre...
Peki şimdiki yönetim bunu kabul etmezse? Partiden ayrılma kararı alırlarsa ne olur, “hain olurlar”.
Özgür Özel ve arkadaşları kayyum atanmayacağını diliyorlar. Kemal Bey’in kayyum görevine tenezzül etmeyeceğini düşünüyor. Tabii tüm bu açıklamalar epey nezaket işi. Kemal Bey’in suskunluğu, hiçbir soruya yanıt vermemesi, mahkemenin kararını bekleyelim açıklaması ise başka bir şeyler söylüyor. İktidarın mahkemesinin kendisine partiyi teslim etmesine hiçbir itirazı yok.
Peki YSK’nin delegelerin başlattığı olağanüstü kurultay kararına onay vermesini durdurmak mümkün........
© Cumhuriyet
