menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Ferdi Zeyrek’in ardından - YÜKSEL IŞIK

29 15
wednesday

Tanışma fırsatım olmamıştı ama gün geçtikçe hakkında güzel şeyler işitmiş; tanışmak için fırsat kollar olmuştum. Güzel insanmış Ferdi Zeyrek, çok erken ayrıldı aramızdan. Enver Gökçe ne güzel dizeleştirmiş:

“Gitti vadesiz, gencecikken Yiğitken, güzelken, incecikken

Ölüm, adın kalleş olsun!”

Tepeden tırnağa kamucu bir başkanmış. 70’li yılların halkçı başkanlarını kamunun olanaklarını kamunun hizmetine sunmak konusunda çok titizmiş. İzmir’in yanı başında sessiz sedasız duran Manisa’nın hak ettiği değeri bulması için mezun olur olmaz gelip yerleşmiş doğduğu kente.

Doğduğu kenti yalnızca doyduğu kent olarak da görmemiş. Kentin tarihini, doğasını korumak; kente karşı işlenen suçlara karşı çıkmak için de var gücüyle çalışmış.

Örgütlü olmanın gereğine inanan biri olarak meslek örgütü Mimarlar Odası’nda görev almış; yetinmemiş, Cumhuriyet tarihinin en örgütlü partisi CHP’ye de üye olmuş; meclis üyeliği, il başkanlığı ve nihayetinde Manisalıların tercihiyle büyükşehir belediye başkanı olmuş.

31 Mart 2024’den sonsuzluğa yelken açtığı güne kadar hepi topu 14 aylık belediye başkanlığı yapabilmiş. Buna rağmen halk, onun için “gelmiş geçmiş en iyi belediye başkanı” payesini uygun görmüş.

“Yolsuzlukların karşısında Spil Dağı gibi duracağım” derken kararlı; “belediyenin parası, dağ köylerinde yalınayak dolaşan çocukların parası” diyerek de insan olduğunu göstermiş. Zaten kime sorsanız Manisa’nın çıkarlarını, her şeyin üstünde tuttuğu yanıtını alırsınız.

Onu anlatırken Bedri Rahmi’nin, “Sana........

© Cumhuriyet