Eğitimde son aşama akademik yozlaşma
Üniversite, inşa edilmiş akıl ve bilimdir. Üniversitenin mantığı akılcılıktır ve bilgeliğin mabedi olarak da tanımlanır. Üniversite aynı zamanda bir değerler bütünüdür. Bu değerler öğrencilerin ve öğretim üyelerinin ürettikleri (buluş, patent, araştırma, yöntem, makale, kitap vb.) eserler ile ölçülür. Ülkemizde artık akademik değerler önemini yitirdi. Öğretim üyesi unvanları, bilimsel araştırmalar, yazılan kitaplar ve yayınlar, bilimsel toplantılar önemini kaybetti. Yükseköğretimde Akademik değersizleşme son noktada artık.
Yozlaşma; özünden uzaklaşmak, bozulmak, niteliklerini yitirmek anlamında kullanılır. Olumsuz değişim, işlevsizlik ve çöküşü anlatmak için de kullanılır. Türk üniversiteleri son dönemlerde hızla çöküşe gitmekte. Akademik değerlerden (özerklik, özgürlük, etik, liyakat, bilimsellik, nitelik, serbesti vb.) ne kaldı? Cumhuriyet döneminde üniversiteler bu düzeyde yavanlaşmamıştı... Yükseköğretim adeta yere çakıldı.
Sayılara boğulduk; halen 204 üniversite ve 4 meslek yüksekokulu, yaklaşık 40 profesör, 26 bin civarında doçent, 46 bin doktor öğretim üyesi var. Son 20 yılda öğretim üyesi sayısı 2.9 kat arttı. Bu yıl toplam 6.85 milyon öğrencimiz var. Üniversiteler liselerin devamı oldu adeta.
Her yıl lise mezunları kadar kontenjan açılmakta. Peki her lise mezununu üniversite mezunu mu yapacağız? Üniversitelerde nitelik durumu nedir? Diplomaların bir değeri kaldı mı? Akademik unvan ve diploma sahteciliği ayyuka çıktı. Sahte profesör, hukuk fakültesi dekanlığı ve rektör yardımcılığı yaptı. Sahte belgelerle yüzlerce profesör ve doçent atandığı haberlere yansıdı.
“Cahilin........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon