Depreme hazır mıyız? - Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan
Türkiye’de 2011 M7.2 Van depreminden sonra, en yıkıcı depremler ElazığMalatya M6.8, Sisam-Kuşadası M7.0 sarsıntılarıdır. Türkiye’de depremler ne gecikmiştir ne de çoğalmıştır. Tüm sarsıntılar olağan oluşumuyla sürmektedir.
Beklenen yıkıcı depremlerin Kuzey Anadolu Kırığı üzerinde olma olasılığı yüzde 52, Batı Anadolu’da olması yüzde 33, Doğu Anadolu Kırığı üzerinde olma olasılığı yüzde 13’tür. Yeryuvarında, depremlerin artış, azalış dönemselliğine göre 2024- 2025 yıllarının göreceli olarak küçük depremlerle atlatılması beklenmektedir.
1999 Gölcük depreminden sonra geçen 26 yıl içinde olumlu değişiklikler oldu:
1. Deprem işleyişi üzerine toplum bilinci arttı,
2. Gönüllü arama-kurtarma takımlarının sayısı arttı,
3. Deprem sonrası bakım-onarım-güçlendirme örgütlenmesi yaygınlaştı.
4. Büyük yerleşimlerin çoğu jeofizik “yer davranış haritalarını” ile yeryapısı haritalarını çıkarttılar,
5. Kentler içinde kötü yapı ile yapılaşma alanları, öncelikli dönüşüm görmesi gereken alanlar belirlendi,
6. Bilimteylerde-üniversitelerde deprem araştırmaları, yayınlar, bilimsel araştırmalar, yurt dışı işbirliktelikleri arttı,
7. “Yapı Denetim Yönetmeliği”, kentsel dönüşüm yasası diye bilinen “Afet Yasası” çıkarıldı,
8. Kentsel dönüşüm için bankalar düşük erimli borç açtı,
9. Kurumlar, deprem ölçerlerin Marmara Bölgesi ile yurt çapında yaygınlığı arttı, sıklaştırıldı,
10. Depreme ilişkin bilgi teknolojileri oldukça arttı, depreme dayanıklı yapı gereçleri ile teknolojiler geliştirildi,
11. Deprem kestirmelerinde uzun yol alındı,
12. Jeofizik-jeolojik araştırmalar ile Marmara’nın dibindeki kırıklar ile davranışları belirlendi.
Kuzey Marmara depreminin tek parça değil, iki-üç parçalı olarak, iki-üç ayrı depremle, iki ayrı sürede........
© Cumhuriyet
