Ülkemiz, yılın ilk günlerinde Suriye’de rejimin devrilmesi ve ülkenin parçalanmaya başlamasıyla birlikte bölgemizdeki diğer ülkeleri de saran bir ateş çemberinin içine doğru hızla yol alıyor. ABD ve İsrail’in desteğiyle İran ve Filistin’e yönelik artan saldırılar, bölgede emperyalizmle işbirliği içerisindeki terör örgütlerini cesaretlendirirken üniter devletlerin bağımsızlığını ve bütünlüğünü her geçen gün daha fazla tehdit ediyor.

Yaşanan gelişmelerle eşzamanlı olarak Cumhur İttifakı tarafından gündeme taşınan “yeni çözüm” ve “yeni anayasa” süreçleri, emperyalizmin bölgeye yönelik planlarıyla uyum içerisinde gelişiyor. PKK’nin sözde “silah bırakma” adı altında yaktığı silahlarla, Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan kukla devlet için YPG’ye yığınak yapılıyor. ABD Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye’ye “Osmanlı millet sistemini” dayatırken iktidar, “Türk-Kürt-Arap milleti” söylemlerini kullanmaya başlıyor.

AKP-MHP-HÜDA PAR-BBP-VP ile beraber Cumhur İttifakı’nın yeni ortağı DEM Parti ile birlikte genişleyen yeni ittifak dizilimi, emperyalizm destekli yeni ortaçağ karanlığında bir araya geliyor. 1923 Devrimi’nin tüm........

© Cumhuriyet