CHP yönetimine öneriler - Utku Yapıcı
“Terörsüz Türkiye” sürecinin başlatılmasının ve AKP-MHP-DEM’in ortak paydada buluşuyor görünmesinin seçmen davranışı üzerindeki etkilerinin bu tartışmayı üretenler tarafından hesaplanmamış olabileceğini düşünen çok az kişi vardır. Ben de bu ortaklık görüntüsünün halihazırdaki politik ortamda üç partinin oy toplamından daha azına karşılık geleceğini AKP ve MHP’nin karar alıcılarının değerlendirmiş olduğunu varsayıyorum.
Bugünün konjonktüründe, DEM ile ortaklık görüntüsünün AKP ve MHP’den bir miktar milliyetçi seçmeni partilerine yabancılaştıracağını, DEM’li şehirli-seküler seçmenlerin önemli bir kısmının ise sınıfsal, politik vb. diğer kimliklerinin etkisiyle AKPMHP eksenli bir bloklaşmaya her koşulda mesafe koyacağını ve ekonomik tablonun bu geçişleri keskinleştirebileceğini görebilmek için kâhin olmak gerekmiyor. DEM’in kısa vadeli desteği ile yapılabilecek anayasa değişikliklerinin, toplumsal muhalefeti büyüteceği ve uzun vadede siyasal iktidara yarardan çok zarar getireceği, bu yönelimi değiştirebilecek tek şeyin CHP yönetiminin sürece olumlu katkıya ikna edilmesi olduğu da düşünülmüştür sanırım.
Gündem belirleme noktasında aylardır eski gücünü arayan siyasal iktidar, bu tartışma ile muhalefeti önce kendi gündemine sürükledi, sonra iki seçenek arasında bıraktı: Komisyona üye vermek ya da komisyonun dışında kalmak. CHP yönetimi, tabanının büyük bir kısmının rıza göstermemesine rağmen, beklendiği gibi, komisyona katılma kararı aldı. Ona CHP yönetiminden........
© Cumhuriyet
