Bir ihanetin öyküsü - GÜLSEVEN G. YAŞER
Bizler, Çağdaş Eğitim Vakfı’nda, cemaatten kaçan öğrencilerle ve 206 kuruluştan oluşan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (STKB) ile 1998’de başlamıştık FETÖ ile mücadeleye. Siyasetçilerin, ünlü köşe yazarlarının, hocaların, sanatçıların FETÖ elebaşısı Fethullah’tan ödül almak için paralandıkları o dönemde, cemaatten kaçıp vakfa başvuran iki öğrenci, “hocaefendi” denen kişinin geri plandaki karanlık yüzünü ve amaçlarını büyük bir cesaretle yazarak “Hocanın Okulları” kitabını yayımladılar.
Daha sonra, adını hâlâ vermekten çekindiğim o kasetleri getiren kişilerle birlikte mücadelemiz yıllarca devam etti. Bu yurtsever insanlar, binbir zorluk içerisinde, FETÖ üyesi “mürit polis”lerin baskısı altında, gerçekleri dile getirmekten hiç çekinmediler. Ve onlar sayesinde 1999’da televizyonlarda Fethullah Gülen’in kendi sesinden, nasıl bir hain olduğu gerçeği, “Çok dikkatli ve temkinli olacağız. Uluorta konuşmayacağız...”, “...Zamanı gelmeden ortaya çıkarlarsa dünya başlarına yıkılır”, “...Arkadaşlar bütün servet musluklarını ele geçirsinler...”, “Bunları birbirine düşürebilirsiniz, fakat o sistemi yerleştirmek lazım!” sözleriyle topluma yansıdı.
Türkiye, yalanı, sahteciliği, düzmece suçlamaları, iftira, entrika ve gerçek olmayan her türlü kirliliği, Gülen cemaati ve ona destek veren AKP iktidarı ile öğrendi. Ve bizler; bu hain çeteyi koruyan siyasi irade eliyle açılan sayısız ceza davasıyla ve sonra da Ergenekon’da yıllarca yargılandık!
Kimler yarattı........
© Cumhuriyet
visit website