Anka kuşu ve Türkiye - Ayşe Atalay
Yurttaşlarının büyük çoğunluğunun gönencini, mutluluğunu artırmak gibi bir amacı olmayan bir siyasal sistem her türlü çalkantıya, kargaşaya, yozlaşmaya kısacası toplumsal sistemi yıkıntıya götürecek sonuçlara zemin hazırlamış olur.
Çağdaş toplumların tipik özelliği akla ve bilime son derece önem verilmesi, özellikle siyasal sistemde karar vericilerin liyakat esaslarına göre seçilmesi, her yılı ve günü planlanmış bir yaşam biçimi, şeffaflık ve hesap verilebilirlik, disiplin, bireysel ve kamusal hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, yasalar karşısında etnik kökeni dinsel inancı ne olursa olsun herkesin eşit muamele görmesi , kadınların ve çocukların gözetilmesidir. Çağdaş toplumlar bu sosyopolitik aşamaya yüzyıllar süren dinsel ve sınıfsal savaşımlar ve akla verilen değerin sonucu olarak bir dizi teknolojik gelişmelerden sonra ulaşmışlardır.
Çağın gerisinde kalmış toplumların büyük çoğunluğu ise yöneticilerinin ve halkının demokrasi kültüründen çok uzakta olduğu çoğu az gelişmiş, eğitim düzeyi düşük toplumlardır. Bu tip ülkelerde yöneticiler halkı bilinçsiz yığınlar olarak gördüklerinden keyfi kararlarına boyun eğmeyen, haksızlığa uğradığında hakkını arama cesaretini gösteren, gerektiğinde direnme hakkını kullanan bilinçli yurttaşlardan oluşan bir toplumu iktidarlarının önünde en büyük engel olarak görürler.
Bundan........
© Cumhuriyet
