Cumhuriyetin Karlofça Antlaşması
Bu topraklarda, Kurtuluş Savaşı ve Cumhuriyetin ilk yılları hariç, yaklaşık 350 yıldır siyaset ile uğraşanlar doğru kararlar alamıyor, yaşananları analiz edemiyor. Daha doğrusu halkı düşünerek hareket eden yok.
Sırf bu yüzden de olan hep Anadolu’da yaşayan insanımıza oluyor.
Bakın PKK, “12. kongre” adını verdikleri bir toplantının ardından “silahlı mücadeleyi sonlandırdıklarını ve örgütü feshettiklerini” ilan etti.
Bazı çevreler bu açıklamayı “tarihi fırsat” olarak pazarlamaya başladı bile.
Halbuki bu anlaşma Cumhuriyet döneminin Karlofça Antlaşmasıdır. Türkiye duraklama döneminden gerileme dönemine geçmiştir.
Karlofça Antlaşması da Avusturya ile olan savaşı sonlandırmıştı. O zaman da payitahtın üzerinden büyük bir yük kalktığı savunulmuştu. Askerler evlerine dönecekti. Uzun yıllardır süren çatışmalar son bulacaktı. Köyler basılıp yakılmayacak, artık ekinler ekilecekti.
Karlofça’dan iki asır sonra kendimizi Ankara önlerinde savaşırken bulduk.
Bugün de aslında pek bir şey değişmedi.
PKK’nin açıklamasının satır aralarını okursanız, ortada bir bitme değil, yeni bir taktik dönüşüm olduğunu anlıyorsunuz.
Açıklama doğrudan Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesini hedef alıyor.
1921 Anayasası’na “Türkiye halkı” diyerek gönderme yapıyorlar ama 1924 Anayasası’na “inkârın ve imhanın belgesi” diyerek saldırıyorlar.
Neden?
Çünkü “Türk milleti” kavramı onların ideolojisine uymuyor.
Onlara göre Türkiye, Türklerin devleti olmamalı, halkların cumhuriyeti olmalı!........
© Cumhuriyet
