menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Devrim öyle değil, böyle yapılır

157 19
23.02.2025

1792 yılıydı. Fransız Devrimi, üç yaşındaydı.

24 Haziran sabahı, Paris’teki Tulieries Sarayı’nın önünde, her birini dört atın çektiği iki yaylı duruyordu. Fizik bilgini, kont ve şövalye De La Borda, ünlü kimyager Lavoisier, filozof, matematikçi, milletvekili ve Marki unvanı sahibi Condorcet; dostları Pierre Mechain ile Jean Baptiste Delambre adlı gökbilimcilere “Güle güle gidin” demeye gelmişlerdi.

Zamanın en büyük bilginlerini bir araya getiren bu yolculukla, tarihi tarih yapan o güzel ve korkunç maceralardan birisi, “metre”nin öyküsü başlıyordu.

Kadın erkek, tüm insanlar için “özgürlük, eşitlik, kardeşlik” amaçlayan ve bu amacı evrensel düşünen devrimci meclis; Delambre ve Mechain’i yeni, küresel bir ölçü birimi belirlemekte görevlendirmişti.

O güne değin dünyanın hiçbir yerinde ölçü birimleri birbirini tutmuyordu. Yalnız Fransa’da bile arşın, parmak, avuç, ayak gibi tam tamına 800 ölçü birimi vardı. Ayak ayağa, parmak parmağa uymadığı için de hiçbiri kesin değil, hepsi yaklaşık ölçülerdi.

Fransız devrim jargonu cumhuriyet fikri üzerine kurulu olduğundan devrimciler birbirlerine “yurttaş” diye hitap ederlerdi.

Yurttaş Delambre ve yurttaş Mechain, Fransa’yı boydan boya kateden Paris meridyenini ölçmekle görevliydiler. Delambre ölçümlerine Dunkerque’ten, Mechain ise Barcelona’dan başlayacaktı. İki bilgin, meridyeni ölçe ölçe Fransa’nın güneyindeki Rodez’de buluşacaklardı.

Bu görkemli maceranın akıl hocası, “Marki”........

© Cumhuriyet