Ders almıyoruz...
Bu hafta 6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümü. 11 kenti etkileyen, 53 bin 725 canımızı yitirdiğimiz felaketin ardından geçen iki yılda bölgede yaraların tam anlamıyla sarıldığını söylemek ne yazık ki zor. Barınma, istihdam, altyapı gibi temel konularda ağır sıkıntılar sürüyor. Binlerce insana mezar olan binalardan sorumlu olanların yargı süreçleri, verilen kararlar vicdanları kanatıyor. Bir ülkenin yarınını çalan bu ölümcül yıkımda sorumluluk üstlenenin olmadığı, suçun sürekli birbirine atıldığı bir ortamda adalet çağrısı yapan depremzedelerin haklı isyanları yüreklerde yankılanıyor. Bu “hesap verilmez, sorulmaz” haline dönüşen, çürümeye doğru giden sistemde yurttaş “kader ve keder” arasına sıkıştırılmak isteniyor.
Aradan geçen iki yılda, pek çok faciayla karşılaştık. Daha yeni Kartalkaya’da otel yangınında ihmaller zinciriyle göz göre göre 78 canımızı yitirdik. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Kartalkaya’daki faciaya ilişkin önceki günkü şu sözleri dikkat çekiciydi: “Türkiye’de temel meselemiz mevcut mevzuata uymamaktır. Umarım, bu büyük bir ders olur. Bu da ders olmayacaksa ne ders olacak...” Doğrudur, böylesine acılardan ders çıkarmak gerekir ancak ne yazık ki bunun olmadığı geçmişten bugüne ortadadır. Bu nedenle de şu soruları hepimizin sorması gerekmez mi? Ders çıkarması gereken sadece sade yurttaş mıdır? İktidarda olanların........
© Cumhuriyet
