Üreticiye darbe üstüne darbe!
İçinde bulunduğumuz aylar, Ege’nin tarım kesiminde hasat dönemidir. Önce incirle başlayan Ege’nin simgesel ürünlerinin hasadı, üzüm ve pamukla devam eder. Son olarak güz döneminde de Ege’de zeytin hasadı yapılır. Bu yıl da Egeli üretici hasat döneminde binbir sıkıntı yaşıyor.
Bugünlerde incir ve üzümde neredeyse hasat işlemleri tamamlanmak üzere. Kurutmalık incirler kerevetlere, üzümler de sergilere serildi. Bağlarını örtüp üzümü asmalarında bekletmeye çalışanlar da fiyatların yükselmesini bekliyor. Ama ürünün büyük çoğunluğu şimdiden üreticinin elinden çıktı.
Bu yıl fiyat konusunda üzümde büyük sıkıntı yaşanıyor. Öyle ki üzümcü geçen yılın da altında fiyatlarla üzümünü elden çıkarmak zorunda kalıyor. Oysa bu sezon üzüm rekoltesi de düşük. Geçen ürün yılından bu yana yaşanan maliyet artışları ve enflasyon oranları dikkate alındığında, üreticinin geçen yılın çok üstünde fiyatlarla üzümünü satması gerekiyor.
Alım sezonu başlarken Tariş fiyat açıklamakta gecikti. Geçen yıl göreve gelen Tariş’in yeni yönetimi, her alım yılının 1 Ağustos’unda fiyatın açıklanacağını duyurmuş ve ilk yıl 7 numara üzüme 100 lira fiyat vermişti. Bu yıl fiyat geç açıklandığı gibi 9 numara 120 lira olarak açıklandı. Burada bir algı oyunuyla, ilk bakışta sanki fiyat yükselmiş gibi gösterildi.
Üstelik Tariş ortağı üreticilerin sayısı üzüm üreticisinin küçük bir bölümünü oluşturuyor. Üzümcünün büyük bölümü ürününü tüccara satmak zorunda kaldı. Tüccarın, ihracatçının belirlediği fiyatlarla ürününü elden çıkardı.
Önceki yıllarda Toprak Mahsulleri Ofisi de (TMO) bölgede üzüm alımı yapıyordu. Tepkiler üstüne TMO’nun da alım yapacağının gecikmeli açıklanması ise bir anlam ifade etmiyor. Çünkü üreticide üzüm kalmadı. Oysa baştan TMO’nun işlevi Tariş’e verilebilir ve ortak olmayan üreticiden de alım yapması sağlanabilirdi. Böylece üzüm üreticisi piyasanın acımasızlığına terk edilmemiş olurdu.
Üzüm çok nazik ve yetiştirilmesi zor, zahmetli ve oldukça masraflı bir ürün. İklim koşullarından da çok etkileniyor. Bölgedeki kuraklık, susuzluk ve JES’lerin oluşturduğu olumsuzluklar, bağları ve üzüm üretimini doğrudan etkiliyor. Verim düşüyor, maliyetler artıyor.
Tam sergilerin dolu olduğu dönemde başta Alaşehir yöresi olmak üzere, Gediz ovasına aniden yağan yağmur da üzüm sergilerini ıslattı. Dolayısıyla üzümün kuruması gecikirken kalite kaybı da oldu. Görüldüğü gibi üreticiler ardı ardına darbe........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon