8 Mart ve kadın grevi
Toplumca çok zor günlerden geçiyoruz. Dar ve sabit gelirli birçok kesim, uzun süredir yaşadığımız ağır ekonomik ve sosyal sorunlardan alabildiğine etkileniyor. Acılar, sıkıntılar, zorluklar adeta kördüğüm olup, başta kadınlar olmak üzere pek çok yurttaşımızın yüreklerinde düğümleniyor!
Yaşanan zorluklar ekonomiden siyasete, eğitimden sosyal yaşama hayatın tüm alanlarına uzanıyor Olumsuzluklardan en çok etkilenen ve sıkıntıyı en çok yaşayanlar da ailenin temel direği olan kadınlar oluyor. Bu yılki 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, oldukça ağır ve zorlu yaşam koşullarında karşılıyoruz.
8 Mart’ın geçmişe uzanan tarihsel hikâyesinde de yaşanmış acılar var… 1857 yılının 8 Mart’ında ABD’nin New York kentinde toplanan kadın işçiler, 10 saatlik iş günü ve eşit işe eşit ücret talebiyle direniş başlatırlar. Kadınlar günü, işte bu direnişte yanarak ölen 129 kadın tekstil işçisinin anısını yaşatmayı hedefler. 1910 yılında Kopenhag’da dünyanın çeşitli ülkelerinden bir araya gelen kadın temsilcileri, 8 Mart’ı ‘Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ olarak kabul ederler. 1975 yılında da Birleşmiş Milletler tarafından ‘Dünya Kadınlar Günü’ resmileştirilir.
Dünyada bu denli köklü geçmişi bulunan 8 Mart’ın, ülkemizin kadınları ile buluşması hiç de kolay olmamıştır. 8 Mart’ın ülkemizde bilinmesi, tanınması ve kitleselleşmesinde, geçmiş dönemlerin ilerici ve emekçi kadınlarının büyük çabaları / emekleri vardır.
Tıpkı 1 Mayıs’ın olduğu gibi, 8 Mart’ın da ülkemizde bilinmesi, yerleşmesi ve kitleselleşmesinde; Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (DİSK) önemli payı ve katkıları var. DİSK, geçmişte olduğu gibi günümüzde de 8 Mart’a ve kadın mücadelesine sahip çıkıyor. DİSK’li kadın emekçiler, tüm kadınları 7 Mart’ta iş bırakmaya; fabrikadan, atölyeden, ofisten, plazadan, belediyeden, hastaneden, okuldan, evden çıkarak alanlarda buluşmaya davet ettiler.
DİSK Genel İş EMAR’ın ‘Kadın Emeği’ raporuna göre; her 10 kadından sadece 3’ü çalışıyor ve yalnızca 1’i sendikalı. Çalışan kadınların yüzde 20’ye yakını yarı zamanlı çalışıyor. 10 milyona yakın kadın, çeşitli nedenlerle çalışma hayatına katılamıyor. İşte tüm bu nedenlerle, DİSK’li emekçi kadınların çağrısını önemsiyoruz. Bizce bu tavır ve çağrı, 8 Mart’ın evrensel anlamı, tarihçesi ve emekçi kimliği ile de çok örtüşüyor.
“Ne iş yapıyorsak, nerede olursak olalım işimizi bırakıp meydanlarda buluşacağız” diyen DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu; İzmir’de yaptığı çağrıda,........
© Cumhuriyet
