İstikrarsızlığın maliyeti büyüyor
Geçtiğimiz cuma günü, 19 Mart’ta başlayan İBB operasyonlarının dördüncüsü yapıldı. Merkez Bankası da perşembe günü, 19 Mart’tan sonra ilk enflasyon raporu sunumunu gerçekleştirdi. Raporda birçok şeye değiniliyor ama raporun özünü Merkez Bankası Başkanı Karahan ifade etti: “Beklentiler dezenflasyon süreci açısından risk unsuru olmaya devam ediyor. İhtiyatlı ve sıkı para politikası duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz.” Raporda, 2025 yılı için öngörülen yüzde 24 enflasyon tahmini değiştirilmezken üst bandı yüzde 49 olan politika faizi oranında ise şimdilik bir indirime gidilmeyeceği ifade edildi.
Merkez Bankası enflasyon tahminini değiştirmese de piyasa aktörlerinin ve IMF gibi uluslararası ekonomik kuruluşların da tahmin ettiği gibi Türkiye’nin 2025 yıl sonu enflasyonu yüzde 30’lar civarında oluşacağı görülüyor. Enflasyon oranının bu aşamada revize edilmemesinin nedeni, ana muhalefet partisi CHP’nin de dile getirdiği, temmuz ayında çalışan kesimlerin ve emeklilerin ücret ve maaş taleplerini engellemeye yönelik olduğu anlaşılıyor.
19 Mart Ekrem İmamoğlu operasyonuyla başlayan finansal istikrarsızlık, tekrar Merkez Bankası’nın birinci önceliği haline gelmiş görünüyor. Yüksek faiz oranlarıyla gerileyen Merkez Bankası rezervleri yerine konmaya, Türk Lirası değerli tutularak dolarizasyon önlenmeye çalışılıyor. Büyük bedeller ödeniyor ama ekonomik istikrarı sağlama çabasında hep aynı yerde patinaj yapıyoruz ve tekrar başa........
© Cumhuriyet
