Avrupa Parlamentosu seçimleri neden önemli?
Bu hafta 450 milyon nüfuslu Avrupa Birliği’nde 720 üyeli parlamento için seçimler yapılacak. “Bırak yahu, AB Brüksel bürokrasisi tarafından, Almanya ve Fransa etkisi altında yönetiliyor. O göstermelik bir parlamento” diyebilirsiniz. Ancak bu kez seçimler, AB’nin geleceği, bu gelecek içinde “süreç olarak faşizmin” yeri açısından önemli.
Seçimlere katılan ülkelerin partilerinin üyeleri parlamentoda, siyasi eğilimlerine göre bir araya gelerek gruplar oluşturuyorlar. Halen AB Parlamentosu’nda yedi grup var. Merkez sağ (Hıristiyan demokratlar-EPP, 170 temsilci) ve merkez sol (sosyalist sosyal demokratlar-S&D, 139 temsilci) iki ana grubu oluşturuyor. Liberal entelijansiyanın ve ana akım medyanın, merkez partilerin politikalarının da katkısıyla, tarihsel, karanlık köklerini önemsizleştirip “sağ popülist” kavramının arkasına sığınarak halkın gözünde “normalleşmeye” çalışan faşist partiler, esas olarak Kimlik ve Demokrasi (ID-49 temsilci) ile Avrupa Muhafazakâr ve Reformist Grup (ECR- 69 temsilci) içinde toplanıyorlar. İtalyan Liga, Fransız Le Pen’in Ulusal Toparlanma ID grubunda yer alıyor. Meloni’nin İtalya Kardeşliği, İspanyol Vox, Polonya’nın Hukuk ve Adalet, İsveç Demokratları; ECR içinde yer alıyorlar. Macaristan’dan Orban’ın partisini bu iki grubun dışında tutarak grupların birleşmesi için çalıştığı söyleniyor. ID ve ECR’nin seçimlerden........
© Cumhuriyet
visit website