Aptallığın Teorisi
Günümüzde, “süreç olarak faşizm”, gerek Hıristiyan gerekse Müslüman dünyada kitleselleşerek yükselirken Protestan papaz, Dietrich Bonhoeffer’i, Nazi hapishanesinde, idam edilmeden önce yazdığı mektuplarda geliştirdiği “Aptallığın Teorisi”ni anımsamamak elde değil.
Gerçekten de MAGA (Make America Great Again), “büyük yer değiştirme” (Yahudilerin yardımıyla gelen göçmenler, Avrupalı ırkın, kültürün yerine geçiriliyor), “yeni Osmanlıcılık”, “üst akıl”, siyasal İslamdan demokratik çözüm beklemek gibi “aptallıklar” yaygınlaştı. Bonhoeffer’inkine benzer bir tarihsel dönemde olduğumuzu, düşünerek “Aptallığın teorisi”ne (YouTube, Vikipedia ve çeşitli makalelerden derlenediğim notlarla) kısaca değinmek istiyorum.
Aptallık bir entelektüel zaaf değildir, ahlaki bir sorundur. Zekâ eksikliğinden kaynaklanmaz, zeki insanlar da aptallaşabilir. Asıl sorun, bireyin eleştirel düşünme, ahlaki muhakeme yapma yetisini kaybetmesinden kaynaklanır.
Aptallık bireysel değil, toplumsal bir olgudur. Birey yalnızken aptallık nadiren ortaya çıkar. İnsanlar grup içindeyken daha kolay manipüle edilir, otoriteye itaat etmeye meyilli hale gelir. Otoriter rejimler ve propaganda mekanizmaları, insanları bağımsız düşünmekten alıkoyarak aptallığı yaygınlaştırır. En büyük tehlike kötülük değil, aptallıktır çünkü aptal insan kötü olanı desteklediğini fark........
© Cumhuriyet
