menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Can Atalay’ın değil Can Gürkan’ın yargısı

326 28
27.01.2025

Acı sıklığı arttıkça farkındalığı azalır. Felaket toplumları, acıyı anlık şokla yaşar ve unutur. Zihin kendini yeni bir faciaya hazırlamaya başlar.

Çocuklarımızın cenazeleri kalkarken “Hesabı sorulacak” lafları havada uçuşuyor. Sizi geleceğe götüremem ama geçmişe bakarak geleceği öngörebilirim.

Kartalkaya’daki facianın ardından, sosyal medyada en çok paylaşılan ve hiç eskimeyen video, “Ne için yaşıyoruz” diye başlıyor “Güvenlik yok, iş yok, gelecek yok, hukuk yok, anayasa yok” diye devam ediyordu. Konuşan kişi avukat Selçuk Kozağaçlı. Soma katliamı davasının avukatı. Tıpkı Can Atalay gibi. Her ikisinin bir diğer ortak özelliği bugün Silivri Cezaevi’nde mahpus olmaları. Biri tahliye öbürü beraat aldığı halde yargının ve sahibi iktidarın “ısrarı” ile hapis tutuldular.

Peki Soma’da katledilen 301 madencinin avukatlarını tutuklayan majestelerinin yargısı, patronlara ne yaptı?

Katliam diyoruz. Çünkü işçiler kâr için tıpkı Kartalkaya’daki gibi ölüme gönderilmişti. Kapasite iki katına çıkarılmıştı ama ne doğru dürüst havalandırma vardı ne düzgün gaz maskesi ne de kurtarıcı bir alarm sistemi. Kaza planlaması bile yapılmamıştı.

Ancak katliamcılar katliamcı muamelesi görmedi. Şirketin PR’cısının AKP’nin seçim kampanyalarındaki rolünden midir bilinmez? Kameraların önünde katliamı sorgulayan gazetecileri azarladı. Soma’ya güya başsağlığına giden başbakanın korumaları yerde madenci tekmeledi.

Haliyle yargının ne yapacağı da belli oldu.

13 Mayıs 2014’te yaşanan katliamın davası 2015’te başladı. “Güvenlik önlemi” diyorlardı, ailelerin ve avukatların bile salona giremediği barikata. Bilirkişi raporunda madeni denetleyen Enerji Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’nın ihmal ve kusuru anlatılıyordu. Gelgelelim kamu görevlileri itinayla ayıklandı.

Davanın sonuna kadar 51 sanıktan sadece 5........

© Cumhuriyet