Boğaziçi’ndeki şeriat kalkışmasının mesajı
Gerçek görünen kadar olsaydı, akıl hiçbir perdeyi kaldıramazdı.
Aslında bu köşede bugün çözüm süreci olacaktı. Gelgelelim Türkiye’nin her kritik döneminde tuhaf bir şekilde ortaya çıkan Nurettin Yıldız yine belirdi. Kime sorsanız, Boğaziçi Üniversitesi’nde olacakları önceden söylerdi. Belli ki üniversiteye Yıldız’ı ve destekçisi militanlarını çağıranlar, onlara laikliğe karşı şeriat sloganları attıranlar da bunu istedi.
Öyleyse görünenin ötesini konuşalım.
Aslında halk onu provokatif açıklamalarıyla hatırlıyor: “6 yaşındaki çocuk evlenebilir”, “7 yaşında bir kız çocuğu ve 25 yaşında erkek nikâhlanabilir”, “3 yaşında kız çocukları amcalarının yanına külotla çıkmamalı”, “Çalışan kadın fuhuşa hazırlık yapan sürece destek oluyor”, “Kız çocukları cehennem kadar risktir”, “Demokrasi kâfir işidir”, “Kadınlar, kocalarından dayak yedikleri için şükretmeli”, “Bir apartmanın giriş katından 8. katına kadar çıkacak olan asansör halvet ortamı oluşturur”, “Yatakta geçirilen her boş dakika, şehvete doğru kaymış bir dakikadır”, “Baharatlı yiyecekler, aşırı et tüketimi, cinsel şehvete uyaracak gazlı, kahve gibi, çay gibi, kakaolu içecekler bunlar şehvet uyandırıcı şeylerdir”...
Nurettin Yıldız, din adına ne zaman ağzını açsa cinsellikten, çocuklardan, kadınlardan bahsediyor. Her seferinde toplum ayağa kalkıyor.
Ama durun, bu kadar değil.
Gayrı resmi tarikatlar raporunu hatırladınız mı? Dönemin Diyanet İşleri başkanı, rapordan bahsederken dini değil istihbari çalışma olduğunun altını çizmişti. Haklıydı da. Devlet, FETÖ krizinden sonraki tarikat pazarında yönünü bulmaya çalışıyordu.
İşte o raporu açıyorum. Yıldız’ın Suudi tedrisatından, Selefizme yakın görüşlerinden, kadın karşıtı söyleminden, dil ve üslup sorunundan, ilahiyat fakültelerine bile karşı olduğundan bahsettikten sonra şu cümle kullanılmış: “Özellikle kadın ve aile meseleleri ile şehvet gibi kavramları kamuoyunda tepki çekecek bir üslupla ifade etmektedir.”........© Cumhuriyet
