menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Shakespeare siyaset sahnesinde

24 1
25.03.2025

Son günlerde Shakespeare hep aklımın ucunda.

İngiliz tarihinin en gerilimli dönemlerinden birinde yaşamış olan büyük ozan din-siyaset ilişkisinden toplumsal baskılara uzanan zor bir sürecin gündemde olduğu Kraliçe I. Elizabeth yönetiminin yaşayan efsanesi olmuş, bu konumunu yüzyılların gerisinden günümüze taşıyarak adını belleklere kazımıştır.

Yaşamını tiyatro ile buluşturduğu için hep siyasetin içinde olmuştur. Halkın (pek çoğu okuma yazma bilmeyen binlerce tiyatro seyircisinin) siyasetle birinci elden ilgilendiği bir aşamanın ozanıdır. İngiliz siyaset dünyasının belirli dönemlerini işlediği birçok “tarih oyunu”nda imzası olduğu gibi trajedileri de toplumsal-siyasal düşüncelerle yoğrulmuştur. Shakespeare özelikle bu yapıtlarıyla toplumunun vicdanı olmuştur.

Gelin “Hamlet” trajedisiyle başlayalım. Ünlü “Var olmak mı yok olmak mı” sözlerinin sahibi Hamlet, içinde yaşadığı toplumun yozluğunu şu dizelerle anlatır:

“Kim dayanabilir zamanın kırbacına/ Zorbanın kahrına, gururunun çiğnenmesine/ Sevginin kepaze edilmesine./ Kanunların bu kadar yavaş/ Yüzsüzlüğün bu kadar çabuk yürümesine,/ Kötülere kul olmasına iyi insanın...” (III, i) (Çev. Sabahattin Eyüboğlu)

Shakespeare’in en önemli oyunlarında, toplumun ve insanlığın yüksek değerlerini yerle bir edenler, devlet yetkesini kendi istekleri doğrultusunda kullanan yöneticilerdir. “Hamlet”in Kral........

© Cumhuriyet