MHP’nin ‘görünmez el’i
Tüm siyasal partiler kurulurken fabrika ayarına sahiptir.
Zamanla ve/veya parti yönetimleri el değiştirdikçe bu ayar değişir, bozulur, tanınmaz hale gelebilir.
Eğer partiler ülkenin yazgısına hükmedebilecek konumda ise değişen ayarlar Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerlerini de bozma riski taşır.
Tam da böyle bir sürecin arifesindeyiz. Dünya âlemin gözü önünde git-geller yaşıyoruz
***
Milliyetçi Hareket Partisi altmış yıldır siyasal, toplumsal, ekonomik, bölgesel konjonktür sayesinde Cumhuriyetin kurucu değerlerine hep etki edebilecek bir konumda.
Elli yıl önce de böyleydi, otuz yıl önce de şimdi de hep söz sahibi.
Dünyada eşi menendi olmayan Cumhurbaşkanlığı Hükmetme Sistemi bile bu “kural”ı değiştiremedi. Hatta pekiştirdi!
Özetle, kapitalizmin babası diye tanınan İskoçyalı Adam Smith’in (1723-1790) ünlü “görünmez el kuramı” siyasette de hükmüne icra edebiliyor.
“Görünmez el” arz-talep kanunun kısa adıdır.
Kimilerine göre dost kimilerine göre düşmandır.
Ardındaki temel mantık ise şudur:
İnsanların (seçmenlerin) kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmesi yanlış değildir.
Yanlış olsaydı...
Cumhurbaşkanlığı Hükmetme Sistemi’nin başı AKP lideri Erdoğan “Ben ekonomistim! Ekonominin sorumlusu benim, ben!” diye bir açıklama yapar mıydı?
***
Siyasetin “görünmez el”i de MHP Lideri Bahçeli’dir.
Bu gerçeği 26 yıl aradan sonra yeniden yaşıyoruz.
1999’da başbakan yardımcısı idi.
İdamla yargılanan terörist başı Öcalan’ı anayasa değişikliği ile ipten almıştı.
Şimdi de Cumhur İttifakı ortağı olarak ve Öcalan’la birlikte, “terörsüz Türkiye” bayrağı açarak “Nobel Barış Ödülü”ne aday adayı olmaya hazırlanıyor.
Ama önceliği AKP liderini “son bir kez daha” Cumhurbaşkanı yapmak..
MHP’nin kuruluşu hedeflerine dair belgeleri elbette parti genel merkezi arşivinde.
MHP-PKK-AKP-DEM Parti ittifakının tarihini yazacak tarihçilere günü gelince bu arşiv açılır.
Elli yıllık bir Ankara gazetecisiyiz. Her meslektaş gibi bizim de naçiz bir belgeliğimiz var.
MHP’nin kurucu lideri merhum Alparslan Türkeş’le 1994 yılında yaptığımız uzun röportajın ilk bölümünü geçen pazar basılı gazetede sunmuştuk. Devamı dijital sütunlarımızda:
Asıl adı Ali Aslan sayın........
© Cumhuriyet
