Armanı: Zarafetin İmparatoru, Kral George'u Sonsuza Uğurlamak
Çağdaş moda dünyasının efsane ikonu Giorgio Armani’yi tanıdığım için kendimi çok şanslı buluyorum.
Film festivallerinde, defilelerde, davetlerde sık sık karşılaşırdık. Beyaz saçları, çakır gözleri, solaryumla esmerleşmiş teni, sert bakışlarının ardında merhamet ve güç taşırdı.
Daha çok iş konuşur, özel hayatını mahremiyetle sınırlar, cinsel tercihlerinin gündeme getirilmesini ustaca engellerdi. Biseksüel olduğunu yıllar önce yalnızca bir kez açıklamıştı.
Başta “King George”, yani “Kral George” olmak üzere pek çok lakabı vardı. Ama o en çok “Giyimin maestrosu” unvanını beğenirdi.
Unvanları da hayli fazlaydı. Başta İtalya’da aldığı Şövalye Nişanı olmak üzere birçok ülkede onur ödüllerine layık görülmüştü.
“Made in Italy”nin önderiydi. Hem iş insanı hem de stilistti. Her iki mesleği de ustalıkla kombine ederdi.
Etkin ekonomi gazetesi Wall Street Journal, Armani için şu değerlendirmeyi yapmıştı:
“Sadeliği, zarafeti ve stili bir araya getirme, bunları hem erkekler hem de kadınlar için ustaca yorumlama yeteneği müthişti.”
O daha çok modanın geçerliliğinin zamanını durdurabilmek için tasarımlarını yaratır, gardıropların sık sık değiştirilmesini önlemeye çalışırdı. Kısacası, modada “demode” kavramına karşıydı.
BBC’nin şu yorumuna içtenlikle katılıyorum:
“Moda devrimi yaratan bir stil önderiydi.”
Giorgio Armani’nin ölümünü Cenevre’de öğrenen Sophia Loren acısını şöyle paylaştı:
“Dünya zarafet, yaratıcılık ve dehanın devini kaybetti. Ben de bir kardeşimi yitirdim
Kadına Güç Giydiren Adam. Kadınları İş dünyasında Simgeleştirdi.
Armani’nin en büyük armağanlarından biri, dünyaya tanıttığı power suit oldu. Erkek takım elbisesini alıp kadın bedenine uyarladı. Omuzları güçlü,........
© CNN Türk
