Eko-Politik Güncelleme (I) : Enflasyon
Hafta başında açıklanan TÜİK Temmuz enflasyonunun; %2,06 manşeti ile beklentilerin altında kaldığı biliniyor. Sözkonusu bu rakamın, enflasyonda iniş eğiliminin on dört aydır devam eden son manşet halkası olduğu ifade ediliyor. Ancak, arka plan okumalarında, “eğilim/yöneliş” faktöründen ziyade “trend” kriterinin aranması ve ona ağırlık verilmesi yaklaşımının ön plana taşınması şartı da biliniyor. Enflasyon özelinde iniş trendi bakımından iki önemli dayanak ve/veya asgari koşul varlığından söz etmek, şartlar arasına giriyor: “beklentilerde düzelme” ve “fiyatlama davranışlarında değişiklik”.
Önce Merkez Bankası ile başlarsak; 2023 yılı ilk iki çeyreklik enflasyon raporu ile 2025 için %5 tahmininin ortaya konulduğunu hatırlamak gerekiyor. Sonraki iki raporda ise sırasıyla ve tahminleri ortaya çıkıyor. 2024 senesinde son rapor ile tahmin düzeyinin $’e sıçradığı görülüyor. 17 Ağustos öncesindeki üçüncü rapor öncesindeki iki raporda $’e tırmanan 2025 yılı tahmini; 5 puanlık çok yüksek bir marj ile ) hedef rakamını güncel kılıyor. Zaten, sene sonu için yapılan tüm kestirim ve tahminlerde, bu üst limit olan )’ın ön plana çıkarıldığı biliniyor. TCMB’nin resmi enflasyon beklentilerinde iyileşme bir yana, birkaç kat yukarı yönlü revizyon yapıldığı; her hangi bir iyileşmenin, henüz ortaya konul(a)madığı açıkça görülüyor.
TCMB’nin Temmuz ayına ait Sektörel Enflasyon Beklentileri anketine de göz atmak gerekiyor. Piyasa katılımcıları (finans dünyası profesyonelleri) ve reel sektör (fiyatları belirleyen; esnafından büyük holdinglerine kadar ekonomik aktörlerin tamamı) için az düzeyde olsa bile iyileşme görülse de, hanehalkı (büyük çoğunluğu enflasyon kurbanı vatandaşlar) bakımından bir kötüleşme ortaya çıkıyor. Üstelik, hanehalkının sadece dörtte biri; “enflasyonun düşeceği” görüşünü taşıyor! Merkez Bankasının kendi raporu, değişik kesimler arasındaki........
© CNN Türk
