Tamer Mandalinci, Bodrum’un Unuttuğu Bilgeyi Onurlandırsın
“Benim vatanım burasıdır. Ölmek için başka toprak aramam.”
Bazı insanlar yaşadıkları dönemin ötesine geçer.
Adları sadece tarih kitaplarında değil, bir kentin sessiz vicdanında yankılanır.
Avram Galanti Bodrumlu da işte o insanlardan biridir.
O, bu kentin yalnız tarihine değil, ruhuna kazınmış bir evlattır.
Bugün Bodrum’un sokaklarında onun adını taşıyan bir tabela yok.
Ama adı, soyadında hâlâ yaşıyor.
“Bodrumlu” diyerek, doğduğu toprakları yüreğinde taşımış bir bilgenin, kendi memleketinde unutulması…
İşte bu, Bodrum’un eksik kalan vefasıdır.
Bir Bilgenin Işığı Bodrum’un Taş Sokaklarından Doğdu
1873 yılında Bodrum’da doğdu Avram Galanti.
Sefarad kökenli bir Yahudi ailesinin çocuğuydu.
Ailesi 15. yüzyılda İspanya’dan kovulmuş, Anadolu’ya sığınmıştı.
Yüzyıllar boyunca bu topraklarda kök salmış, Türk komşularıyla ekmeğini, dostluğunu, acısını paylaşmış bir aileydi.
Küçük Avram, Bodrum’un dar taş sokaklarında büyüdü.
Denizin tuzlu nefesini içine çekerken, farklı inançların bir arada yaşadığı bir dünyanın değerini erken öğrendi. O yıllarda çocukluk arkadaşlarından biri de Neyzen Tevfik’ti.
Biri flütle, diğeri kalemle insan ruhuna dokundu.
Düşünceyle Vatanı Kucaklayan Bir Aydın
Galanti, genç yaşta öğretmenliğe başladı.
Maarif Müfettişi olarak Anadolu’yu dolaştı; Türkçenin, bilimin ve eğitimin gücüne inandı.
İttihat ve Terakki’nin içinde yer aldı, değişimi savundu.
Ama hiçbir zaman köklerinden kopmadı.
Cumhuriyet kurulduğunda Darülfünun profesörüydü.
Tarih ve dilbilim dersleri verdi.
Öğrencileri onu “düşünceyle tartışan, kalbiyle öğreten bir bilge” olarak........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d