menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Atatürk’ün mucizesidir Cumhuriyet

16 0
29.10.2025

Mustafa Kemal’in 19 Mayıs 1919’da Samsun’da başlayan yolculuğu, 9 Eylül 1922’de İzmir’de zaferle sona erer. Bu yolculukta, Mustafa Kemal tarihin akışını değiştirir. Ve bu yolculukta kendi kaderini dokur. O’nun zaferi, Türk Ulusu’nun ve bütün mazlum ülkelerin zaferi olur. ★★★ Erzurum Kongresi öncesi, 7-8 Temmuz 1919’da sabaha karşı, Mustafa Kemal’le Mazhar Müfit arasında şu konuşma geçti. Mazhar Müfit’ten dinleyelim: “Mazhar not defterin yanında mı?’ Defteri getirdiğimi görünce, sigarasını birkaç nefes üst üste çektikten sonra: ‘Amma, bu defterin bu yaprağını kimseye göstermeyeceksin. Sonuna kadar mahrem kalacak... Şartım bu’ dedi. ★★★ ‘Pekâlâ, yaz!’ ‘Zaferden sonra şekli hükûmet Cumhuriyet olacaktır. Bu bir. İki: Padişah ve hanedan hakkında zamanı gelince icap eden işlem yapılacaktır. Üç: Tesettür kalkacaktır. Dört: Fes kalkacak, medeni milletler gibi şapka giyilecektir.’ ★★★ Bu anda gayri ihtiyari kalem elimden düştü. Yüzüne baktım. ‘Neden durakladın?’ deyince, ‘Darılma amma Paşam, sizin de hayalperest taraflarınız var’ dedim. Gülerek: ‘Bunu zaman tayin eder. Sen yaz...’ dedi. Yazmaya devam ettim: ‘Beş: Latin harfleri kabul edilecek.’ ‘Paşam kâfi... Kâfi...’ dedim ve biraz da hayalle uğraşmaktan bıkmış bir insan edası ile: ‘Cumhuriyet ilanında başarılı olalım da üst tarafı yeter!’ diyerek, defterimi kapadım ve koltuğumun altına sıkıştırdım.” ★★★ Mustafa Kemal, Samsun’a çıktıktan bir ay sonra, 21/22 Haziran 1919’da Amasya Genelgesi’ni yayımladı. “Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” maddesi, aslında Cumhuriyet’in kendisiydi. ★★★ 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 Erzurum Kongresi’nde, “Milli kuvvetleri etkin ve milli iradeyi hâkim kılmak esastır” ifadesi ve ardından Sivas Kongre’sinde alınan kararlar Cumhuriyet’e gidişin göstergesiydi. ★★★ 23 Nisan 1920’de kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), halkın egemenliğine dayanıyordu. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” ilkesi kabul edilmişti. Bu anlamda, aslında fiilen Cumhuriyet yönetimine geçilmişti. Sadece, yönetim şekline adı konulacaktı. ★★★ İstiklal Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından, saltanat kaldırılmış, halifelik ağırlığını kaybetmişti. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusu Lozan, 24 Temmuz 1923’te imzalanmıştı. ★★★ Lozan Antlaşması’ndan sonra, Mustafa Kemal Paşa, Hasan Rıza Soyak’a yazılı notlar verdi. Temize çekmesini söyledi. “Sadece sen ve ben bileceğiz” diye uyardı. Soyak, notların 1921 Anayasası’nı değiştiren ve yönetim biçimini “Cumhuriyet” olarak öngören bir taslak olduğunu anlamıştı. ★★★ Mustafa Kemal Paşa, dönemin Adalet Bakanı Seyit Bey’in de görüşlerinin alınmasını istedi. Seyit Bey de birkaç yorum yazdı. Soldan itibaren Cumhurbaşkanlığı genel sekreteri Tevfik Bıyıklıoğlu, Reisicumhur Atatürk, Başyaver Rüsuhi Savaşçı, Korgeneral Fahrettin Altay Paşa 29 Ekim 1925. 11 Ağustos 1923 İkinci TBMM, en yaşlı üye Abdurrahman Şeref Bey’in geçici başkanlığında açıldı. Bu Meclis, Cumhuriyet’i ilan edecekti. ★★★ Ali Fethi (Okyar) Bey başkanlığında bir hükümet kurulmuştu. Ancak, bu hükümet çalışmalarını verimli şekilde yürütemiyordu. İşlevsiz kalan hükümet, 27 Ekim 1923 günü istifasını verdi. ★★★ Hükümet sorununun çözüme kavuşması, aslında pek mümkün görülmüyordu. Paşa, bu süreç için “sırasını beklediğim düşüncenin uygulanma anının geldiğine hükmetmiştim” diyecektir. Yani, Cumhuriyet... Strateji dehası, adımını ne zaman, nerede atması gerektiğini iyi biliyordu. ★★★ 28 Ekim 1923 akşamı... Mustafa Kemal, Cumhuriyet’i ilan edecek son adımı atmaya hazırdı. İsmet (İnönü) Paşa, Fethi (Okyar) Bey, Kazım (Özalp) Paşa, Kemalettin Sami Paşa, Halit Paşa, Rize Milletvekili Fuat........

© Bizim TV