menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kayyum kararına bir de bu açıdan bakın: Erdoğan, AYM kararına rağmen genel başkanlıktan ayrılmamıştı

12 0
02.09.2025

CHP İstanbul İl Yönetiminin görevden alınarak kayyum atanmasıyla 19 Mart’ta başlayan demokrasiye darbe süreci yeni bir aşamaya evrildi.

Bundan sonraki gelişmelerin seyrini, CHP’nin alacağı kararlar ve sergileyeceği tavır belirleyecek. İl yönetiminin görevden alınması bir anlamda Özgür Özel’in de görevden alınarak Kemal Kılıçdaroğlu’nun kayyum genel başkan atanmasının provası olarak yorumlanıyor. Bu nedenle CHP’nin alacağı karar ve ortaya koyacağı direniş bundan sonraki sürecin de belirleyicisi olacaktır.

Seçeneklerden biri, mahkeme kararına uyulmaması kayyumun binaya bile sokulmamasıdır.

Özgür Özel zaten Halk tv’de karara uymayacaklarını açıkladı. Noter kanalıyla delegelerin kongre isteyeceğini ve 15-20 günde il kongresinin yenileneceğini ve yeni il başkanının seçileceğini belirtti. Bu süreçlerde İl Seçim Kurulu’nun ve YSK’nın yetkili olduğunu belirterek “Sen kim oluyorsun asliye hukuk mahkemesi” dedi.

Gelelim başlıktaki konuya. Erdoğan, daha önce kendi yaşadıklarının daha ağırını siyasi rakiplerine reva görüyor. AKP daha önce yargı kıskacında benzer bir yolu denedi, Anayasa Mahkemesi’nin partiyle ilgili verdiği kararlara bile uymadı.

Anlatayım.

Recep Tayyip Erdoğan, AKP kurulduğu günlerde siyasi yasaklıydı. Buna rağmen Yargıtay’ın siyasi yasaklı Hasan Celal Güzel ile ilgili verdiği bir kararı gerekçe göstererek partinin kurucu üyesi oldu ve kurucular kurulu tarafından genel başkanlığa seçildi.

Dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, Erdoğan’ın siyasi yasağının devam ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak tedbir kararı alınmasını istedi.........

© Bizim TV