menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan’ın amacı CHP’yi zorla iktidara getirmek mi?/CHP’ye kayyum, seçim iptalinden daha ağır darbe olur.

11 0
16.04.2025

Şimdi herkesin gözü anketlerde. İmamoğlu’nun tutuklanması ile başlayan fırtınanın ardından CHP’nin oylarının bütün anketlerde AKP’nin 3-5 puan üstüne çıktığı görülüyor.

Öldü mü kaldı mı dublör mü denilen Devlet Bahçeli bile tabloyu gördü. Ekrem İmamoğlu dosyasının ivedilikle sonuçlandırılmasını istiyor. Çünkü bu ortamın sürekli CHP’nin kâr hanesine yazdığının farkında.

Peki Erdoğan etrafı kuşatıldığı için gerçeklerden koptu mu? Operasyonun başlangıcında yakın çevresinden gelen uyarılara bile neden kulak tıkadı? Devlet Bahçeli’nin gördüğü gerçeği Cumhurbaşkanı Erdoğan görmüyor mu?

Bence en iyi o görüyor.

O zaman Erdoğan’ın amacı ne, CHP’yi “zorla” iktidara getirmek mi?

Bunun cevabının şifreleri talimatlı yazar Abdülkadir Selvi’nin yazısında bulunuyor. CHP’nin yükselişinin konjonktürel olduğu, ölçümlerin dalgaların en yüksek olduğu noktada alındığını söylüyor.

Yani fırtına dindiğinde tablo değişecek, beklenti budur.

Aynı tablo Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden önce de hakimdi. Anketlerin büyük çoğunluğu Kılıçdaroğlu’nun ipi göğüsleyeceğini gösteriyordu.

Erdoğan seçim söz konusu olduğunda devletin açık ve örtülü bütün gücünü kullanabilecek durumda. Her durum için bir acil operasyon senaryosunu kenarda tuttuğunu göz ardı etmemek gerekir.

Kılıçdaroğlu’na derin operasyon mu yapıldı?

Cumhurbaşkanlığı seçimine çok az süre kala Kandil’den bir açıklama geldi. Açıklamayı görür görmez “eyvah” demiştim. “Eyvah, derin bir operasyon başladı, Kılıçdaroğlu’nun işi zorlaştı.”

Kürtlerin kahir ekseriyeti zaten Kılıçdaroğlu’na oy veriyordu. Kandil’den gelen Kılıçdaroğlu’na destek açıklamaları anlamsızdı. Bunun ancak bir sabotaj olabileceği açıktı. Öcalan’ın her seçim öncesi DEM tabanına seslenmesi hatta Osman Öcalan’ın TRT’ye çıkarılması dikkate alındığında, Kandil ile ilgili iddiamın komplo teorisinden ibaret kalmayacağı anlaşılacaktır. Bazı Kürt politikacıların seçimden önce sorunu sadece Erdoğan’ın çözebileceği açıklamalarını da buna eklemek gerek.

Nitekim Erdoğan bütün kampanyasını bu olay üzerine kurdu. Montaj videolarla Kılıçdaroğlu ve PKK’lıları el ele tutuşturdu. Kürt oyları Kılıçdaroğlu’na gitse bile 8-10 puanlık milliyetçi muhafazakâr oy, Meral Akşener ve Zafer Partisi marifetiyle ilk turda Kılıçdaroğlu’ndan koparılarak önemli bölümü ikinci turda Erdoğan’a kanalize edildi.

Barışa karşı olmamama rağmen bugün yürütülen süreç ile ilgili çekincelerimden biri de budur.

Bu yüzden CHP’nin yakaladığı birkaç puan fark önemli ve yeterli değildir. Asıl sorun bütün olumsuzluklara rağmen AKP’nin oyunun hala yüzde 30’larda olmasıdır.

Bu yüzden CHP, yakaladığı rüzgârı ve dalgayı heba etmemelidir. Rüzgârın tersten eseceği ihtimallere karşı pozisyonunu........

© Bizim TV