menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erdoğan da İmamoğlu gibi yargılanabilir mi?

6 13
31.05.2025

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Başkanlığı dönemiyle ilgili olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma bilindiği gibi yarım kaldı.

Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür. Şimdi yine hafızaları tazeleme zamanıdır. AKP ve Erdoğan’ın siyaset ve hukuk serüvenini yakından takip eden ve bu konuda kitaplar yazan bir gazeteci olarak bazı noktalara dikkat çekmek isterim.

Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Savcılığı, 2001 yılının Aralık ayında, eski Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Tayyip Erdoğan ile dönemin başkanı Ali Müfit Gürtuna hakkında yolsuzluk ve usulsüzlük iddialarını içeren 46 klasörlük dosya hazırlayarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderdi.

Dosyayı inceleyen dönemin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, görevsizlik kararı vererek bu konuda soruşturma yürütme yetkisinin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nda olduğunu belirterek dosyaları oraya gönderdi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Erdoğan ve Gürtuna hakkında soruşturma başlattı.

Erdoğan, 2002 yılının Mayıs ayında AKP Genel Başkanı olduğu sırada İBB Başkanlığı dönemindeki yolsuzluk iddiaları ile ilgili olarak yanında avukatı Hayati Yazıcı ile birlikte elini kolunu sallayarak gelip savcılığa ifade verdi.

İfadeyi soruşturmayı yürüten Cumhuriyet Savcıları, Erol Canözkan, Rasim Işıkaltın ve Hüseyin Yıldız aldı. Suçlamalar, Ekrem İmamoğlu dosyaları ile neredeyse birebir örtüşüyor, fazlası var eksiği yok. 28 Şubat postmodern darbesinin etkisinin devam ettiği vesayet altındaki “eski Türkiye’de” savcıların aklına Erdoğan hakkında tutuklama talep etmek gelmedi. Dalga dalga operasyonlarla bütün belediye bürokratlarını tutuklayıp sanıktan delile gitmek de akıllarına gelmedi.

Bir buçuk saat süren ifadesinde iddiaların “iftira” olduğunu söyleyen Erdoğan AKP genel başkanlık koltuğuna döndü. İfade verdikten sonra gazetecilere şu açıklamayı yaptı:

“Bunların hepsi mesnedi olmayan, tamamıyla iftira ve isnat. Tabii bunları kabul etmek mümkün değil. Bunlar benim 4.5 yıllık Belediye Başkanlığı dönemimde aslı astarı olmayan iftiralardır. Kaldı ki o dönemde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin her yılının muntazaman teftişleri yapılırdı. Dönemimde herhangi bir şikâyet olmadığı halde, ayrıldıktan 2-2.5 sene sonra, AK Parti Genel Başkanı olarak bizle siyasette rekabet edemeyenlerin ortaya attıkları çirkin iftiralardır ve çelmeleme olaylarıdır."

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Erdoğan hakkında yürüttüğü yolsuzluk ve usulsüzlük soruşturması, AKP iktidar olana kadar sürüncemede kaldı. 2003 yılında Erdoğan’ın siyasi yasağı kalkıp milletvekili olunca dokunulmazlık nedeniyle hakkında fezleke düzenlenerek Meclis’e gönderildi.

Erdoğan hakkında düzenlenen fezlekelerden ikisi İBB Başkanlığı dönemine ait, “görevi kötüye kullanma, zimmet, kamu........

© Bizim TV