menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Barışın önünde iki engel: Erdoğan ve APO

8 0
11.05.2025

Kuzey Irak’ta federal bir Kürt devleti kurulmasını savaş nedeni sayacağını oğul Bush'a söyleyen dönemin Başbakanı Bülent Ecevit iktidarı, ortağı Bahçeli’nin kimsenin anlam veremediği erken seçim çıkışıyla alaşağı edildi. İşin tuhafı, Öcalan’ı kucağına bırakarak Ecevit’in hükümet olmasını sağlayan da ABD idi.

Recep Tayyip Erdoğan, henüz siyasi yasaklı iken ve milletvekili bile seçilmemiş olduğu halde Bush ile yaptığı görüşmede, ABD’nin Irak’a yapacağı operasyon ile ilgili her türlü desteği vereceğini söyledi. Ancak ABD askerlerinin Türkiye’de konuşlanmasını ve harekatın kuzeyden yapılmasını sağlayacak olan 1 Mart teskeresinin Meclis’ten geçmesini Deniz Baykal ve Necmettin Erbakan’ın muhalefeti önledi. AKP, teskerenin reddedilmesine rağmen ABD’ye her türlü lojistik desteği sağladı.

Erbakan’ın siyaset yasağı ömür boyu sürdü.

AKP içinde tezkereye karşı çıkan kim varsa tasfiye edildi. Erdoğan’dan siyasi yasağının kaldırılması karşılığı cumhurbaşkanı olma sözü aldığı ileri sürülen Deniz Baykal da kaset komplosuyla siyaset dışı bırakıldı.

Resmi rakamlara göre, Irak’ta 500 binin üzerinde bazılarına göreyse bir milyonun üzerinde insan hayatını kaybederken, Erdoğan Amerikan askerlerinin sağ salim evlerine dönmesi için dualar etti.

O günkü şartlarda iktidarda siyasal İslamcı bir parti yerine sosyal demokrat bir parti olsaydı altı ay dayanamazdı. Bugün de Gazze’de ve Suriye’de olup bitenler karşısında iktidarda sosyal demokrat bir parti olsa kısa sürede kamuoyu desteğini yitirirdi.

Bölgede milyonlarca Müslümanın kanının dökülmesi, ülkelerin parçalanması ve sınırların İsrail’in güvenliği için yeniden belirlenmesi ancak İsrail karşıtlığı ile Siyonizm’e hizmet eden bir siyasal İslamcı zihniyet ile mümkün olabilir.

Bu yüzden sosyal demokratlar da iktidar olmak için yakınlık kurma çabasında olsalar dahi, ABD’nin kendi yetiştirmesi olan siyasal İslamcılardan kolay kolay vazgeçme niyetinde olmadığı görülüyor.

O dönemlere dönersek, Süleymaniye’de Türk askerlerinin başına çuval geçirilmesi karşısında Erdoğan, nota verecek misin diye soranlarla, “Ne notası, müzik notası mı” diye dalga geçti.

Türkiye’nin sınır güvenliği açısından en sorunlu bölgesi olan Irak sınırında, Federatif Kürt yönetiminin göz yummasıyla PKK yıllarca varlığını sürdürdü.

İlk açılımdan önce yürütülen Ergenekon ve Balyoz operasyonları ile muhalefet edebilecek dinamikler yok edildi.

İlk Kürt açılımının ayaklarından biri, suça karışmamış olan PKK’lıların Türkiye’de kalması, suça karışmış olanların ise Suriye’ye gönderilmesiydi. Aslında proje büyük ölçüde tamamlandı. PKK, Suriye’de farklı isimlerle yeniden örgütlendi.

Suriye iç savaşında Peşmergenin Türkiye sınırlarından bölgeye geçişi sağlandı. Kürtlerin İŞİD’i yok ettiği söylense de sonunda Suriye’de İŞİD’in devamı niteliğindeki güçler iktidara geldi. Kürtler de onlarla ittifak oluşturdu.

Yeni Osmanlıcılık sevdasını canlandıran AKP, tabanını “Suriye’yi fethettik” diye oyalarken, bölge İsrail’in çıkarları doğrultusunda yeniden dizayn ediliyor. AKP’liler, Emevi camiinde şükür namazına giderken, kurmak istediğimiz üs, İsrail tarafından roketlenince sessiz sedasız geri çekildik.

Suriye sınırı, en uzun sınırımız olmasına rağmen Türkiye’nin en güvenli sınırıydı. Suriye sınırındaki mayınlar, İsrail tarafından itinayla temizlendi.

Böylelikle Suriye’ye yapılacak operasyon öncesi, Türkiye’ye planlanan göç dalgası öncesi sınırlar geçişler için güvenli hale getirildi.

Böylece Türkiye, Avrupa’nın mülteci kampı haline geldi. Avrupa, bir yandan demokrasimizdeki gerileme nedeniyle üyelik müzakerelerini tamamen askıya alırken, bir yandan da mülteci politikası nedeniyle Erdoğan’a desteğini sürdürdü.

Trump iktidarının desteğini alan AKP, ana muhalefeti PKK ile iş birliği yapmakla suçladığı sırada barış açılımını yeniden gündeme taşıdı.

Burada kamuoyunu en çok şaşırtan Devlet Bahçeli’nin tutumu oldu. Oysa şaşıracak bir durum yok ortada. Öcalan’ın idamını önleyen Devlet Bahçeli’ydi. Irak’ta Kürt devleti kurulmasını savaş sebebi sayacağını söyleyen Ecevit hükümetini yıkan da Devlet Bahçeli.

Suriye sınırımızda Kürtlerin yeni bir federatif yapı oluşturacağı artık kesinleşmiş durumda.

Suriye sınırı şu anda en korunaksız sınır bölgemizdir. Bölgede Kürtler yakın gelecekte önemli bir silahlı güç haline gelecek. PKK'nın silah........

© Bizim TV