Kimdir bu üçlü fotoğrafı 46 milyon kere görüntülenen Chobani?
Bu akşam İstanbul Boğaz’daki Four Season Oteli’nde bence Türk futbolu açısından tarihî bir akşam yemeği var.
Bu sadece Türk futbolu değil, aynı zamanda Türk ekonomisi için de anlamlı bir yemek olacak.
Hemen baştan söyleyeyim, önemi, parasal büyüklüğünden çok daha fazla…
Yemeği Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç veriyor.
Tabii yemeğin ikinci ev sahibi de Fenerbahçe’nin yeni sponsorluk anlaşması yaptığı Chobani markasının sahibi Hamdi Ulukaya olacak.
Bu aynı zamanda Amerika Birleşik Devletleri’nin son 20 yılda en başarılı çıkış yapan iş insanlarından biri olan Ulukaya’nın, doğduğu ve büyüdüğü ülke olan Türkiye’ye dönüşü ve tanıtımı anlamını taşıyor.
Yemek için 200’e yakın insana davetiye gönderildi.
Bunlar arasında ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve İstanbul Başkonsolosu da var.
Validen bazı belediye başkanlarına, iş ve spor dünyasının önde gelen isimlerine ve medya mensuplarına kadar geniş bir davetli listesi bu.
Bu yemeğin bir anlamı şu:
Türk futboluna ilk defa, Türkiye pazarında bulunmayan bir markanın adı giriyor…
Anlaşmanın finansal boyutlarına bakarsanız, “Ancak iki süperstar futbolcuyu almaya yeter” deyip burun bükebilirsiniz.
Stadın ismi ve Avrupa maçlarında forma üstü Chobani yazısı için yapılan anlaşma şöyle:
Stadın isimi için yılda 10 milyon Euro ödenecek.
Ama 5 artı 5; yani 10 yıllık bir anlaşma ve 100 milyon Euro’ya geliyor.
Bunun yanında ayrıca Avrupa maçlarında forma üzeri isim için 2 artı 3 yıllık bir ikinci anlaşma daha yapıldı.
O da yılda 4 milyon Euro ve iyi sonuçlar alınıp finale yaklaştıkça yükselecek bir değer.
Neticede bu 120 milyon Euro’luk dev bir anlaşma…
Ama bu anlaşmanın önemi bence finansal boyutunun ötesinde.
Son bir haftadır bazı Fenerbahçe taraftarlarının kafalarında sorular olduğunu görüyorum.
Önce şunu söyleyeyim, bu sadece Fenerbahçe olayı değil.
Türkiye’nin futbol sektöründe yeni bir dönemin başlangıcı.
O nedenle bu akşamki yemek öncesi Chobani’yi kurduğundan beri tanıdığım Ulukaya’yı biraz anlatayım.
Bu ay başında onunla Saint Tropez’de bir yemek yedik.
Eşi ile birlikte gelmişti.
İsterseniz Fenerbahçe’nin yeni sponsorunu tanıtmaya o yemekte daha iyi tanıdığım eşinden başlayayım.
Eşi Fransız asıllı.
Adı Louise Vongerichten…
Annesi Amerikalı, babası Fransız.
Babası dünyaca ünlü şef Jean-Georges Vongerichten…
Kısaca eşi gastronomi kültüründe çalışan bir kadın.
Resmî nikahlarını 2018 yılında New York’ta yaptılar.
Ama düğün, ailelerinin isteği üzerine İstanbul’daki Esma Sultan Yalısı’nda yapıldı.
Anne ve babası Fransa’nın güney sahillerinde oturuyor.
Fenerbahçelilere önce bu “Chobani” adının nereden geldiğini anlatayım.
Ulukaya 1972 yılında Erzincan’ın İliç kazasında doğdu.
Kürt bir göçebe ailenin çocuğu.
Ailesi hayvancılık ve sütçülükle uğraşıyordu.
Ancak 9 yaşında köyünden çıktığı için Kürtçe bilmiyor.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi sonrasında 1994’te ABD’ye gitti.
2005 yılında, üretimi durdurulmuş bir süt ürünleri fabrikasını kredi ile alarak yoğurt üretimine başladı.
Markası İngilizce olarak “Chobani” diye yazılıyor.
Kelime Türkçede “Çoban” kelimesinden üretildi.
Ailesi adına kurduğu şirketin adı “Sheperd Futures…”
Yani şirketin adı da “Çoban…”
Ulukaya vizyoner bir iş insanı.
Chobani markasını yaratıp, eski fabrikayı ayağa kaldırdıktan sonra, bir anlamda köyde baba mesleği olan yoğurtçuluğu modern bir yaratıcılığa çevirdi.
Marka bir anda Amerika’nın dev süt ürünleri markaları ile yarışa girdi ve kendine yer etti.
2005’de yarattığı marka, 6 yıl........
© Bizim TV
