Milli İradeden, Otokratik yönetime...
Uzun süre milli iradeyi referans alan iktidar, toplumsal desteği azaldıkça sertleşmeye, kontrol altına aldığı tüm kurumlarla iktidarını uzatmak için her yolu mubah gören otoriter bir rejime doğru evirilmektedir. Kullandığı devlet gücü-otoriteyle ve yolsuzluk suçlamalarıyla rakiplerini yıprattığı gibi, araçsallaştırdığı yargı sopasıyla olası rakiplerini rakip olmaktan çıkarmanın yollarını aramaktadır.
İmamoğlu’na yapılan yargı operasyonun esas sebebi 3 kez İstanbul’u kaybetmesiyle birlikte Türkiye’de ikinci parti konumuna düşmesi ve yapılan kamuoyu araştırmalarının tümünde ikinci olması ve oylarının düşüşe geçmesiyle birlikte seçim kazanma olasılığının gittikçe azalmasıdır. İmamoğlu’na yönelik operasyonda iktidarın yoğun toplumsal tepki, uluslararası baskı ve çok ağır siyasi ya da ekonomik kriz yaşanmadıktan sonra geldiği noktadan geri adam atacaklarını düşünmek aşırı iyimserlik olur.
Erdoğan iktidarının ‘’yaparsa AKP yapar’’ mottosu çökmüştür. Zorunlu Şimşek ekonomi politikalarından da sonuç alınacağı yakın vadede gözükmediğine göre iktidar milli iradeye başvurmak, demokratik yollarla seçimlere gitmek yerine baskıcı yöntemlerle rakiplerini oyun dışı bırakmayı, toplumu sindirmeyi tercih etmektedir.
İktidar çözümü halkta aramak yerine bir önceki seçimde rakiplerini DEM’lenmekle suçladığı, ortağı Bahçeli’nin DEM derhal kapatılmalıdır dediği DEM’le işbirliği yaparak siyasi ömürlerini uzatmanın yollarını aramaktadırlar. İktidarın Kürt sorunu ile çözüm sürecinin iddia edildiği gibi dış politik gelişmelerden çok iç siyasi gelecekle alakalı........
© Bizim TV
