menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kendine Eziyet Etme Biçimi olarak Solculuk (4)

17 8
26.02.2025

“Kaderlerini, “cezalandırılmak” için kullanırlar.”

Otto Fenichel

Her şeyi en baştan başlayarak, ilk ve en çıplak halleriyle düşünme zamanları. İnsanlık tarihinin bu olağanüstü anını nasıl adlandıracağımıza karar vermek için bile belli bir süre beklememiz gerekecek belli ki. Bugüne kadar şu ya da bu düzeyde var olagelen tarihsel sürekliliğin koptuğu, çok katlı ve çok boyutlu bir kırılmanın gerçekleştiği tuhaf zamanlar çünkü. Bambaşka bir yöne sapma ya da makas değişikliği filan gibi tariflerin yetersiz kaldığı temelli bir alt üst oluş bu. Kırılmanın, sektenin bu haliyle mi kalacağı ve yeni güçlerin, biçimlerin ve konumların buna göre mi ortaya çıkacağı bile belirsiz henüz. Eski kavramlardan, açıklama biçimlerinden ve ezberlerden medet ummak beyhude belki de artık. Kendi başına, kendinde bir anlamı olmayan söz konusu kırılma ve/ya da sekteye uğramanın bir anlamı varsa bile, bu, ancak ortaya çıktığı bağlam bakımından, o bağlamı tümden iptal ediyor olma eğilimi ölçüsünde mümkün artık. Kendi anlamını, geçerli saydığımız, atıf yaptığımız tüm anlam bağlamlarında sebep olduğu kalıcı hasarlar ve yırtıklar sayesinde yarattığı için. En etkili anlama ve açıklama biçimi olan “tarihselleştirme”, tarihsel bağlamına yerleştirme jestinin bile eski gücünü kaybettiği, yeni kavramlar icat etmenin zorunlu hale geldiği bir dönem bu. Kendimizi tanımakla, nasıl bir insanlık anlayışı ve kavramına sahip çıkacağımıza karar vermekle varolma imkanları ve kudretimizin bir ve aynı şey haline geldiği bir dönem. Daha da geriye düştüğümüz her seferinde, terk ettiğimiz her mevzinin ve hakkın türlü türlü soytarı servet sahibi ve yeni tiran özentisi tarafından vahşice gasp edilmesinin, onların böylesine sınırsız bir güç ve iktidar yetkisi ve araçlarıyla hayatlarımız ve geleceğimiz üstünde zevkle tepinmesinin zavallı seyircileri olacağız.

***

İnsana, insanlığa dair nasıl bir inancı ve o inanca yaslanan hangi yaşam üslupları, pratikleri ve süreçlerini savunacağız? O inançla uyumlu ne tür toplumsal kurum ve örgütlenmelerin hayalini kuruyoruz? Israr edeceğimiz, sadakatimizi sürdüreceğimiz........

© Birikim