menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

“Asla Gözlerini Kaçırma” (2)

12 0
08.04.2025

“Ey, bugünkü sahiplik durumuna hangi yollardan eriştiğimizi bilmeyi buyuran bahtsız bellek!”

Witold Gombrowicz, Ferdydurke[1]

Resim ressamın ağzından konuşuyordur, diyorduk. Ressamı seçen resimdir. Çünkü bilinçdışı bir bilgi biçimidir, “kendini bilmeyen bilgi”dir. İstenmeyen ve tehlikeli bulunan; bir sarsıntıya, varlığın “tutarlılığını” ve “bütünlüğünü” tehdit eden bir alt üst oluşa yol açmaya matuf bir bilgi biçimidir. Nitekim, o yüzden bastırılmıştır. Resim o sarsıntıyı, altüst oluşu yumuşatıyor, söz konusu bilgi için bir kanal açıyor ya da bir zemin yaratıyordur. Söz konusu bu ehlileştirmeyi, yumuşamayı garanti etmek üzere zamana yayarak yapıyordur bunu. Kurgunun kendini yönetmene adeta dayatmasına benzer biçimde, bilinçdışı da kendini dayatıyordur.

“Yani yalnızca bir mahal ya da sahne (der anderer Schauplatz, “Öteki sahne”) değil, aynı zamanda orada devam eden ve beklenmedik şeyler gerçekleştiren bir düşünmedir bilinçdışı. Ve orada bir şeyler gerçekleştiğinde -ki her zaman bir şeyler gerçekleşir- kendimi (başlangıçtaki) zoraki seçimin zıt versiyonu içinde, yalnızca varlığı seçmemin mümkün olduğu bir seçim içinde bulurum. Bilinçdışını, örneğin dil sürçmesini seçmem diye bir şey mümkün değildir. Bu sefer o beni seçer, bir bakıma.”[2]

Filmdeki en dokunaklı sahnelerden birisi şudur: Filmin kahramanı bir ağacın üstünde uzaklara bakıyordur, güneşli bir gündür, yaprakların hışırtısı dışında her şeyi kuşatan, saran ve bir süre havada asılı kalan bu dinginlik ve sessizlik anı olağanüstü bir keşif anıdır. Anne-babanın korku dolu bakışlarına yol açan bir vecd, kendinden geçme, büyülenme haline kapılmıştır sanki. Büyük bir heyecan ve sevinç içinde “anladım” diye bağırarak iner ağaçtan. Muhtemelen bütün bedenini kateden bir duyumsama ve karşılaşma anıdır söz konusu olan. Nitekim geriye dönük olarak, demek daha eksiksiz bir yorumlama ve anlamlandırma sayesinde söz konusu anın eşsiz bir temas ve karşılaşma anı olduğu giderek daha aşikar hale........

© Birikim