menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sivas, Madımak ve Kızılbaşlar

27 11
02.07.2025

Bugünkü ‘homojen’ görüntüsüne rağmen Sivas, yakın zamanlara kadar genellikle Kızılbaş kimliğiyle tanınan az sayıdaki şehirden birisiydi. Daha 1501’de Şah İsmail’in yönettiği Safevi devletinin Osmanlı ile aralarındaki sınır tam olarak bugünkü Suşehri ilçesinden geçiyordu ve bu yüzden Sivas Kızılbaş coğrafyası için çok kritik bir önem taşıyordu. 1863’de vilayet statüsü aldığı zaman Amasya, Çorum, Şebinkarahisar ve Tokat, bu vilayetin dört Sancağı olarak Osmanlı idari sisteminde yer almışlardı. 20 yüzyılın başına geldiğimizde dört Sancak, 26 Kaza, 257 Nahiye ve 4.761 köyü ile Sivas vilayetinin nüfusu 1.086.015’e ulaşmıştı.

Sadece Cumhuriyetin değil, Osmanlı’nın da bir tür periferik kimliği olarak özenle görünmez alanda tutulmalarına karşın, Kızılbaşlar, 20. yüzyılın başında Sivas demografisinin en güçlü damarlardan birini oluşturuyorlardı. Osmanlı devleti saklı alanda tutsa da Sivas’ın demografik dokusuna dair, detaylı nüfus bilgileri ve kimliklere göre dağılımı, Fransız Konsolosluğu’nun kendi hükümetine yazdığı raporlarda yer almıştı. 20. yüzyıl başında hazırlanan bir rapora göre Kızılbaş nüfus Sivas’ta en büyük ikinci demografik gruptu. Fransız Dışişleri Arşivindeki bu raporlardan Bayram Kodaman tarafından çıkarılan 31 Ağustos 1901 tarihli bir rapora göre nüfusun etnik gruplara göre dağılımı şöyle idi:

Osmanlı-Türk nüfusu: 506.000,........

© Birgün