menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

CHP lideri Özgür Özel, 19 Mart sonrası süreci değerlendirdi: Halk yolu açtı, yürüyoruz

15 8
18.04.2025

19 Mart sonrası CHP Lideri Özgür Özel, mesaisinin büyük bölümünü İstanbul’da geçirdi. Grup toplantısını dahi, ancak bir ay aradan sonra Ankara’da yaptı. Şimdi herkes için yeni bir dönem başlıyor. BirGün Genel Yayın Koordinatörü Yaşar Aydın’la birlikte gelinen sürece ilişkin sorularımızı yöneltmek için Özgür Özel’e ziyarete CHP İstanbul İl Merkezi’ne gittik. Ve sorduk...

19 Mart’ın üzerinden yaklaşık bir ay geçti. Diploma iptali ile başlayan bir aylık sürece dair “Darbe püskürtüldü” diyorsunuz. Bundan sonra ne bekliyorsunuz, nasıl bir yol izleyeceksiniz?

Darbe bu süreç için bastırıldı ama darbecilerin niyeti değişmedi. Fırsatını bulurlarsa yeniden buna kalkışacaklardır. Onlara yeni fırsat vermeyecek olan darbeyi püskürten iradenin dimdik ayakta durması ve bunun sürekli hale getirilmesi gerekir. Biz biliyoruz ki sonuçta darbeyi bir parti püskürtmedi. Darbeyi 'otokrasiye karşı demokrasi' diyen herkes birlikte püskürttü. Bunun içinde bütün muhalefet güçleri var. Hepsinin hakkını ayrı ayrı teslim etmek lazım.

Anketler gösteriyor ki muhalefete oy veririm diyenlerin toplamının çok üstünde bir kesim yapılanın yanlış olduğunu söylüyor. Bu davaların ve kayyum atamaya çalışmanın yanlış olduğunu söylüyor. İktidara geçmişte oy vermiş şimdi önemli miktarda insan iktidarın tutumunu desteklemiyor.

Darbe bu sayede püskürtüldü ama bastırıldı diyemem. Çünkü darbecilerin elinde daha hala çok fazla yetki, çok fazla kurum var, çok fazla güç var. Bastırılması demokratik bir sandığın önümüze geldiği gün mümkün olacak.

Sandığın kurulması bile özel bir hedef haline geldi sanırım?

Evet birinci hedef sandığa kavuşmak. Çünkü sandığı, seçimi anlamsız kılmaya çalışan bir iktidarla karşı karşıyayız. Dünyanın en büyük metropolüne kayyum atamaya kalkmak, en önemli rakibini tutuklatmak büyük bir gözü dönmüşlükten başka bir şey değil. Bir yıl önceki sandığı ve orada ortaya çıkmış halk iradesini ortadan kaldırmaya çalışan zihniyet, gelecekte kazanamayacağını düşündüğü sandığı da ortadan kaldırmayı göze alır. Onun için birinci hedef sandığı bu gözü dönmüşlüğün elinden kurtarmak ve bir seçim yapabilmek. Tekrar etmek gerekirse, ‘otokrasi mi demokrasi mi’ kararını vermek.

Burada bütün muhalefet birlikte olmak zorundayız. Sonra da demokrasinin yeniden inşası lazım.

Parlamenter sisteme dönüş konusunda yeterli vurgu yapmadığınıza dair eleştiriler var...

Altılı masa sürecinden geçen seçimden alınan ders var. Halk “Tütün para etmiyor, pamuk para etmiyor, işsizim diyor, öğrenci ümidimi kestim yurt dışına gideceğim” sen tüm sorulara "Güçlendirilmiş parlamenter sistem" diyorsun. Bu deneyim hafızamızda. Ülkenin yaşadığı temel meselelerinde yan yana gelen, çözüm üreten noktada olmalıyız. Dediğim gibi en önemli başlıklardan biri de sandığın önümüze gelmesi.

Yol haritasını da bu yaklaşım belirleyecek sanırım?

Evet. Hiç kuşkusuz vaadimiz güçlü bir parlamento ve demokrasi. Buna kavuşmak için çok büyük bir ittifak kurmalıyız. Bu ittifakın içinde muhalefetteki demokrasi isteyen bütün kesimler olmalı. Çünkü Zafer Partisi ile DEM Partisi'nin aynı zeminde buluşmasının imkanı demokrasiyi korumak olabilir. Açık söylemek gerekirse Tayyip Erdoğan amacına ulaşırsa ortada ne DEM ne Zafer ne CHP ne de İYİ Parti kalır, hatta AK Parti ile MHP'deki siyasetçilerin de bir önemi kalmayacak. Çünkü demokratik siyaset ortadan kalkınca hiçbir şey kalmayacak.........

© Birgün