Bildiğimiz dünyanın sonu
“Doğru bildiğinden şaşma!” mı dedi biri? Artık neyi bildiğimizden emin değiliz. Zamanla birlikte şeylerin düzeni de değişti. Fakat değişmeden kalan tek şey, alışkanlıklarımız. Alışmışız bir kere, hep aynı şeylere uzanıyor ellerimiz, ama şeyler yerinde değil. Onların yerine hiç de alışkın olmadığımız şeylerle karşılaştığımızda dengemiz bozuluyor, sendeliyoruz. Tutunmaya çabaladıkça boşluğa düşen ve tüm enerjisini sürekli bozulan dengesini korumak için harcayan birini görürseniz işte o biziz. Tutunmaya çalıştığı şeyler artık yerlerinde olmadığı halde durmadan aynı hareketleri tekrarlayan biri sonunda düşer. Ha düştük, ha düşeceğiz. Allahtan #yalnızdeğiliz. Bayağı kalabalığız. Aramızda bir şeylere tutunmayı başarmış ve havada asılı kalmış olanlar da var. Düşmek ve havada asılı kalmak; her ikisi de aynı şey. Her ikisinde de ayaklar yere basmaz. Yasalara göre düzenlenmiş bir zemin üzerinde, alışkın oldukları oyunları artık oynayamayan canı sıkkın çocuklar gibiyiz. Daha düne kadar hangi yöne kaç kare ilerleyeceğimizi, nasıl hareket edeceğimizi ezbere bildiğimiz zemin hâlâ yerinde duruyor mu? Ondan bile emin değiliz.
Emin olduğumuz bir şey var, o da yalnız olmadığımız. Yalnızlık paylaşıldıkça çoğalır, kalabalığız. Bildikleri dünya değiştiği halde bildiklerinden şaşmayan ve ısrarla artık yerlerinde olmayan nesnelere tutunmaya çalışan, sendelemekten serseme dönmüş yalnızlarız.........
© Birgün
