menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

AKP’nin Gezi travması devam ediyor

21 1
02.06.2025

Bu ülkenin yaşadığı en güzel günlerdi.

Gezi Parkı’na Topçu Kışlası için ağaçların kesilmeye başlanması üzerine Taksim Dayanışması daha ilk sabahtan harekete geçmiş, çadırlar kurulup nöbet başlamıştı.

İlk birkaç gün tepkilere katılan insan sayısı sınırlıydı. Sonra, 31 Mayıs Cuma günü öğle saatlerinde polisin bütün meydanı gaza boğan saldırısı başlamış, geçenlerde kaybettiğimiz Sırrı Süreyya Önder belinden, Ahmet Şık başından gaz fişekleriyle yaralanmıştı.

Taksim Dayanışması, bu durumlarda mutad olduğu üzere akşama protesto çağrısı yapmıştı. Aslında kimse devasa bir kitle beklemiyordu. Ama akşam akın akın gelen kitleler sabaha kadar İstiklal Caddesi’ndeki polis barikatlarının önünden ayrılmamışlardı.

Tepkiler Cumartesi günü daha da kitleselleşmiş, polisin Taksim’den çekilmek zorunda kalmasıyla Gezi Parkı’na girilmişti.

Sonraki on beş günü hatırlarsınız; esprili sloganlarıyla, paranın değil dayanışmanın geçerli olduğu komünleriyle, şarkıları, türküleriyle el ele, kardeşçe, dostça bir ortak yaşam.

∗∗∗

Gezi’den bir yıl kadar sonraydı. Tekirdağ Tabip Odası’nın düzenlediği panele davetliydim. Diğer konuşmacılardan biri o dönem milletvekili, şimdilerde Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı olan doktor Candan Yüceer, diğeri AKP milletvekili olan çocuk hastalıkları profesörü Türkan Dağoğlu’ydu. Dördüncü konuşmacı da şimdilerde CHP Bursa milletvekili olan halk sağlığı profesörü Kayhan Paşa’ydı. Paneli de Tekirdağ Tabip Odası’nın eski başkanlarından doktor Aytaç Aras yönetecekti.

Kayhan’la önceden randevulaşmıştık. O sıralar Bursa’dan, sanırım Gemlik’ten kalkıp Haliç’e inen küçük bir uçakla gelecektik, birlikte Tekirdağ’a geçecektik. Aramızda iş bölümü de yapmıştık. Ben genel olarak AKP’nin sağlık politikalarından bahsedecektim, Kayhan özel olarak şehir hastaneleri konusunu anlatacaktı.........

© Birgün