Kendi gençlerini ezen sistem
1990 sonrası her kuşağa yöneltilen bilinçsizlik ve duyarsızlık eleştirisinin karşılığı-anlamamak ve anlaşılmamaktan kaynaklanmaktadır. ‘Kimlik’ referansları kendilerini tanımak ile yaşadığı toplumu kavrayışları arasındaki farklılıklarındaki gerçeklerle fanteziler arasındaki çatışmasından ibaretti. İktidar ile kendisi arasındaki farklılığı bir sınıf bilinci üzerinden değil, paradigmatik değişiklikleri üzerinden algılamaktadırlar. Apolitik olarak tanımlanmanın dayanağı, 12 Eylül sonrası neoliberal yapılanmanın özellikle medya üzerinden popülist kurguya bağlı kalarak istenileni olmaya yönlendirilmeye çalışılmasıdır.
1960 ve 80 arası gençlik duruşunun aksine, ulusal kurgudan kopuş ve küresel ölçekte bir modernizasyonun etkisiyle yönünü ve biçimini değiştirdi. Bilgi toplumuna geçişin yarattığı sürat-aile bireyleri ve toplum katmanları arasındaki düşünce ve yaşam beklenti yorumlarında fazlasıyla çatışmalara ve kırılmalara neden oldu. Yaşamın öznelleştiren gençlik, düşüncelinin aksine-dünyadan kopuk yaşamaktan ziyade, olduğu yerden-dışardan yorumlayarak sahip olduğu bilgi yoğunluğu sayesinde her şeyi görebilen birey haline geldi.
2000 yılından sonra eğitimin içi boşaltılarak, tek tip bir siyasetin arka bahçesi haline getirilmesine rağmen, gençler, kariyer sürecinde gerekli olan bilgi ve vasıfların okul ve derslerden almaktan ziyade, kendi gayretiyle nitelik kazanmayı-okulda aldığı eğitimin tamamlayıcı unsurlarını küresel ölçekteki iletişim zenginliği sayesinde gidererek-yaşadıkları toplumun ve haliyle dünyanın sorunlarını çözümleyebilecek kararlığı eriştiler. Bunu yaparken kullandıkları referanslar günlük yaşantısı içindeki pratikler olmaktadır. Süreç olarak gençlik, siyasetin esnaf mantığının aksine, tüm enerjisini, hayalleri romantizm üzerinden dizayn ederek ve siyasetten........
© Birgün
