Saray’da bir vaiz
Geçen cumartesi, Trump’ın Gazze’yi “satın alacağım” sözlerine karşı Türkiye’deki sol partilerin hiç açıklama yapmadığını iddia eden yabancı elçilik mensubuyla hararetli bir tartışmaya tutuştum; “Yaptılar; uluslararası hukuka aykırı, etnik temizlik dediler” diyerek. Neyse ki, diplomatik nezaket sınırları içinde kaldık ve birbirimize “kanıt göster” diye meydan okumadık.
Ertesi gün sol partilerin resmi websitelerine baktığımda, elçilik mensubunun kısmen haklı olduğunu gördüm.
Sol, Trump’ın sözlerinin “Konuşmaya değer hiçbir yanı yok” diyemez. O sözler sadece Gazze’yi, Ortadoğu’yu, ABD’yi ilgilendirmiyor. Çökmekte olan imparatorluk dünyayı ateşe verecek adımlar atar ve pek çok ülkede ona eşlik edecek liderler iktidar olurken, konuşmalıyız!
7 Şubat’ta Beyaz Saray’ın resmi websitesinde, Trump’ın imzaladığı atama kararları arasında, yeni kurduğu İnanç Ofisi’nin başına “kişisel dini rehberi ve manevi danışmanı” Paula White-Cain’i getirdiği vardı.
Bir tür Evangelist tarikat lideri olan ve “Başkan Trump’a ‘Hayır’ demek Tanrı’ya hayır demek olur”, “Şu anda ruhani bir savaşın içindeyiz. Başkan Trump’ın amacına ve çağrısına karşı birleşmiş, tüm şeytani ağlar yok olsun, yıkılsın, İsa’nın adıyla!”........
© Birgün
