Bir şey!
Yıllık izin bitti. Köşeyi dönmesek de köşeye döndük işte… Biraz dinlendim, ama daha çok, adının “Hikâye Anlat Bana” olmasını düşündüğüm ve birkaç aya bitirebilmeyi umduğum kitap için çalıştım. Epeyce de dost sohbeti vardı.
Hepsi dünyanın gidişatından dertli, memleketin otoriterleşmesinden kaygılı, kimileri kara kara ülkede bir daha seçim olup olmayacağını düşünen dostlar…
Muhalif muhabbetlerin yapıldığı yankı odalarında da sıklıkla tanık olduğum ruh hali o sohbetlerde de vardı: Memleket elden gidiyor, iyi de biz bu zamana kadar ne yaptık!
Bir tür kendine hayıflanma, özeleştiri gibi… “Bütün bunlar olurken biz de bir şey yapmadık” diyen ama bir şey yapmamaktan da vazgeçmeden aynen devam hali. Bir şey yapanları öylece seyrederek!
Hatta 1930’ların başında Nazilerin birçok fikrine sempati duyup sonra pişman olan Alman rahip Martin Niemöller’in sözlerini tekrar ederek: “Önce sosyalistler için geldiler, sustum -çünkü sosyalist değildim. / Sonra sendikacılar için geldiler, sustum - çünkü sendikacı değildim. / Daha sonra Yahudiler için geldiler, sustum - çünkü Yahudi değildim. / Sonra benim için geldiler - benim için konuşabilecek hiç kimse kalmamıştı.”
Kuşkusuz şimdi “bir şey” yapma zamanı, her ne yapacaksak şimdi yapacağız ya da çok geç olacak!
Geçen........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d