Trump’ın son gümrük anlaşmaları: Yeni normal mi geçici denge mi?
ABD Başkanı Donald Trump’ın ticaret politikaları, sadece Amerika’yı değil tüm dünyayı sarsan bir dönüşüm süreci başlattı. Yüksek sesli söylemler, ani tarifeler, agresif pazarlıklar... Ve şimdi, AB, Japonya ve Birleşik Krallık’la varılan bir dizi ticaret anlaşmasıyla bu süreç yeni bir evreye girmiş görünüyor. Ancak bu uzlaşmalar bir düzen inşa ediyor mu, yoksa belirsizliklerin yeni bir perdesini mi aralıyor? Cevaplar net değil.
Trump’ın ticaret stratejisinin temelinde yüksek tarifelerle müzakere masasında baskı kurmak yatıyor. Önce tehdit, ardından kontrollü yumuşama. Japonya ve AB ile olan süreçlerde de aynı taktik izlendi. %’lik vergi tehdidiyle başlanan müzakereler sonunda oranında uzlaşıldı. 'lik gümrük vergisi, daha önce vergilendirilmeyen ilaç ve yarı iletkenler dahil olmak üzere AB’nin ABD’ye toplam 780 milyar avroluk ihracatının yaklaşık p'ini kapsayacak. Bu oran, küresel ticaret düzeninde yeni bir eşik tanımlıyor: Daha yüksek ama yönetilebilir bir gümrük tarifesi standardı.
ABD'nin AB'ye yaptığı ithalat ise karşılığında daha yüksek gümrük vergilerine tabi olmayacak.
Avrupa Birliği ile yapılan anlaşma bunun somut örneği. Avrupa mallarına vergi uygulanacak; otomobiller bu kapsama dahil edilirken, ilaç kısmı tartışmalı, metal ürünleriyse muaf tutuldu. Ancak bu anlaşmanın kalbinde asıl dikkat çeken, Avrupa’nın ABD enerji ve........
© Birgün
