Bahçeli neden “ahraz”?
Gündelik dilde yaygın kullanımı olmayan kimi sözcükler siyasetçilerin ağzından “pat” diye çıkınca bir anda gündem oluyor.
“Ahraz” da bunlardan biri…
MHP Genel Başkanı ve yeni “Kürt Açılımı”nın ateşleyicisi Devlet Bahçeli, DEM Parti İmralı Heyeti’yle görüştükten sonra kendisinden açıklama bekleyen muhabirlere “Ben ahrazım” demiş. Doğal olarak bu yanıttan bir şey anlamayan genç muhabirler cep telefonlarına sarılarak Google’da harıl harıl “ahraz”ın anlamını araştırmaya koyulmuşlar…
“Ahraz” sözcüğü, Arapça “ahras”tan geliyor. Türkçe karşılığı “dilsiz” demektir. Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat’inde bambaşka bir anlamına yer vermiş “ahraz”ın: “Kirpikleri dökülmüş, çipil gözlü adam”.
Genel kabule göre, konuşma yetisi bulunmayan ya da çeşitli nedenlerle konuşamayan kişileri tanımlamak için kullanılıyor bu sözcük. Türk Dil Kurumu, “konuşamayan, dilsiz kimse” diye açıklamış. Dil Derneği de Derleme Sözlüğü’ne dayanarak “dilsiz” ya da “sağır ve dilsiz” diyor. Günümüzde ise insanların bu özel durumlarını tanımlamak için daha çok “konuşma engelli” ya da “iletişim bozukluğu yaşayan birey” nitelemesi yeğleniyor.
Belirtmek gerekir ki “ahraz” sözcüğü yalnızca fizyolojik bir eksikliği anlatmak için kullanılmaz; mecazi olarak “sessizlik, suskunluk” anlamına da gelir.
Bahçeli’nin “Ben ahrazım” sözü de tam olarak bu durumu betimliyor.
Çünkü barış görüşmelerini sürdüren taraflar sürekli olarak “pazarlık yok” dese de süreç hep kapalı kapılar arkasında yürütülüyor!
Durum........
© Birgün
