1993
“Nasıl? Slayer gibi değil mi?”
“Kim bunlar?”
“Akmar’da dolaşan liseli gençler. Zihni verdi, tabi orada dinleyince daha iyi.”
“Athena, biliyorum. Bir Antisilence değil ama güzel grup. Bunların bir demo kasedi vardı, kapağında ‘and olsun ki, trash metal ve hard core’dan asla kopmayacağız’ gibi bir şey yazıyordu.”
“Tekrar yok, tekrar yok, tekrar yok... Bence Türkçe rock’ın gelmiş geçmiş en müthiş şarkı sözü budur. Ve ayrıca şarkısı. Bulutsuzluk Özlemi’ni tek geçerim. Gerçi... Bu çocuklar da yapmış be. Şu öfkeye bak abi vokaldeki.”
“Escobar’ı çatıda vurmuşlar ya. Bir dönem kapandı...”
“Yıl da kapanıyor. Bu yıl sönük geçti. Bir Nirvana işte ama o da düşüyor.”
“Bu yılla ilgili tahlilin bu mu? Liseli metalciler, Escobar ve Nirvana... Uğur Mumcu öldürüldü lan bu yıl. Evinin önünde bombayla. Bir hafta geçmeden Adnan Kahveci öldürüldü, ki sağcı mağcı ama özel bir adamdı o, bizim Uygar danışmanlığını yapmıştı. Bir hafta sonra Eşref Bitlis. Bir ay sonra Turgut Özal... Peş peşe oldu bunlar.”
∗∗∗
“Sivas’ta insanları yaktılar, insanlar yanarken tekbir getirdiler. Güpegündüz, kentin ortasında.”
“Yakında hepimiz askere gideceğiz ve PKK her gün başka köyde katliam yapıyor. Gidip dönmeyen arkadaşlarımız var, dönenlerin de kafası kırık. Biz ne olacağız? Yani tüm bu şeyler, bu kötülük, bu vahşet. Ezilmiyor musunuz basınçtan? Moda Hacı Ahmet Bey Sokakta votka vişne içiyoruz. Okul........
© Birgün
