menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kurtderesi’nde kamulaştırma tepkisi: “Tarım alanları, inşaat için feda ediliyor”

13 0
22.08.2025

6 Şubat 2023 Türkiye-Suriye depremlerinde en ağır yıkımın yaşandığı kentlerden biri Hatay, en çok hasar gören ilçelerden biri ise Samandağ oldu.

Deprem sonrası başlatılan konut projeleri kapsamında Samandağ’ın en büyük mahallelerinden Mağaracık, Hıdırbey, Vakıflı ve Kurtderesi’nde “acele kamulaştırma” kararı alındı.

Kurtderesi’nde 15 Ağustos ve 19 Ağustos 2025’te, 5. Etap TOKİ konut projesi kapsamında yurttaşların tapulu arazilerine kolluk kuvvetleri eşliğinde iş makineleri sokuldu.

Yurttaşlar kepçelerin önüne geçerek TOKİ ekiplerini durdurmaya çalıştı, bu sırada bazı meyve ağaçları kesildi.

Mahallelilerin avukatı Ecevit Alkan, yaklaşık dört ay önce “acele kamulaştırma” kararının iptali için dava açtıklarını, hukuki sürecin henüz tamamlanmadığını; ancak buna rağmen inşaat çalışmaları için hızla ağaçların kesildiğini söyledi.

Alkan, açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Kurtderesi, aslında ağırlıklı olarak Arap Alevi yurttaşların yaşadığı; ancak taşınmazların Vakıflı Köyü’ne, yani Ermenilere ait olduğu bir bölge. Burası bir vadi. On binlerce narenciye ağacının bulunduğu, şu anda mandalinaların meyve verdiği ve yaklaşık bir ay içinde hasadın yapılacağı bir tarım alanı.

“Daha önce burayla ilgili herhangi bir ‘acele kamulaştırma’ kararı yoktu. Yurttaşların da süreçten çok sonra haberi oldu. Biz de yaklaşık dört ay önce kararın iptali için dava açtık. Ancak hukuki süreç tamamlanmadan, ağaçlar hızla kesilmeye ve bölgede inşaat faaliyetleri başlatılmaya çalışıldı. Vatandaşlar da buna karşı direniyor. Gerekirse canlarını ortaya koyana kadar seslerini duyurmaya çalışacaklarını söylüyorlar. Aynı durum daha önce Mağaracık’ta da yaşanmıştı.”

Alkan, depremlerin madencilik ve inşaat faaliyetleri için “kullanışlı” hâle getirildiğini belirttiği açıklamasına şöyle devam etti:

“Bu tür acele kamulaştırma kararlarının gerekçesi genellikle ‘afet oldu, konut ihtiyacı var’ denilerek açıklanıyor. Ancak seçilen alanlar çoğunlukla tarım arazileri ve arkeolojik sit alanları. Sözde şehir yeniden aynı yerde yapılmaya çalışılırken, tarım alanları yok edilip taş ocaklarıyla dolu bir coğrafya yaratılıyor. Ortada hiçbir plan ya da program olmadığı gibi, süreç hem köylülerin yaşam alanlarını hem de tarımsal üretimlerini yok ediyor.

“Yetkililer, konteyner alanlarında kalan kiracılar için konut üretildiğini savunuyor ve tapulu arazilerine iş makineleriyle girilen insanların da bu konutların yapılmasına........

© Bianet