Fesih ve Yeni Dönem Perspektifleri...
Yedi başlığın son iki bölümü “PKK ve Fesih” ile “Yeni Dönem Perspektifleri” başlıklarını taşıyor. PKK ve Fesih başlığı, bir önceki başlığın sonucudur. Kürt ve Kürdistan gerçekliği, tarihsel koşullar ve somut tahlillerin sonucu olarak nasıl ki PKK’yi doğurduysa, bugün de aynı tarihsel gerçeklik, feshini gerekli kılıyor. Bunun nedenleri çokça ifade edildi, daha da tartışmaya ihtiyaç var. Neticede tarihi bir kırılmanın eşiği ve bu eşik doğru anlaşılmadan sonraki sürecin taşları yerli yerine oturtulamaz.
Fesih başlığı ile ilgili kısaca şu ifade edilebilir,
Anlatılanlara geçmeden önce, en totaldeki izlenimim şöyle: Öcalan, özellikle 90 sonrası her dönemin karakterine uygun bir yapılanmaya gidiyor. Bu durum ortalama beş yıllık süreçlere tekabül ediyor. 92, 95, 99, 2004, 2009 gibi süreçler kırılma ve kırılmalara rağmen süreklilik dönemleridir. Uzun bir aradan sonra yani 2015 ve sonrası ise daha radikal bir döneme geçme kararı alıyor. O anlamda kararın kendisi açısından duygusal bir bitiş veya final gibi ele alındığını sanmıyorum. 27 Şubat ve sonrasındaki açıklamalardan da takip edilebildiği kadarıyla geç kalmış bir karar olarak da tartışıyor Öcalan.
Bu eksenden bakarsak belki kararın ‘zeitgest’ini de yakalarız, ki anlam verenler için zorunlu bir durum.
Perspektif metni üzerinden bölüme kısaca değinirsek,
Bu bölüm PKK'nin 1990'ların başında reel sosyalizmin çöküşüyle birlikte yaşadığı ideolojik meşruiyet krizini ve bunun sonucunda girdiği bunalımı aktarıyor. Başlangıçta reel sosyalist ilkelere göre yapılanan PKK’nin, bu ideolojik boşluğa rağmen ulusal kurtuluşçu motivasyonlar sayesinde varlığını sürdürdüğünü belirtiyor.
Komplo süreci ve sonrasını bir nevi "ideolojik bunalım" dönemi olarak tanımlayan Öcalan, özellikle İmralı sürecinde kapsamlı bir teorik yoğunlaşma yaşandığını ve bu sürecin, sosyalist mücadele stratejisi dahil olmak üzere temel paradigmaların yeniden tanımlandığı beş ciltlik bir külliyatla sonuçlandığını belirtiyor. Şimdi, PKK'nin kendini eleştirip, feshedip tamamen yeni bir anlayışla, yeni bir zihniyetle yoluna devam etmesi gerektiği vurgulanıyor. Öcalan’ın hareketi yeniden tanımlama çabası teori, örgütsel ve politik olmak üzere üç düzeyde ifade ediliyor.
Ayrıca "fesih" tartışmasının bu bağlamda yeni olmadığı, devletin taleplerinden bağımsız, örgütün kendi iç dinamikleri ve uzun süredir devam eden dönüşüm çalışmaları kapsamında değerlendirildiği vurgulanmaktadır. Fesih, salt bir yapısal sonlanmanın ötesinde, köklü bir kişilik ve zihniyet dönüşümünü ifade etmekte ve bu sürecin aceleye getirilmemesi gerektiği belirtilmektedir. Öcalan, devletin konuyu "silahsızlanma" olarak daraltma çabasına karşın, PKK'nin bu dönüşümü kendi teorik ve politik birikimiyle, "yeni bir dönem" talebi doğrultusunda şekillendireceğini ve bu konuda yetkinliğe sahip olduğunu açıkça söylemektedir.
Fesih kararı alındıktan sonra esas mühim kısma geçiliyor. Peki şimdi ne yapacağız? Yeni dönemin siyasal projeksiyonu nedir?
Bu sorunun cevabı da yeni dönem perspektifleri başlığı ile kısaca kompakt bir şekilde belirtiliyor.
Bölümün detaylarına geçersek:
Yeni Dönem Perspektifleri
Bu bölüm, bir sonuç bölümü olarak kurgulanıyor ve yeni dönemin yol haritası niteliğinde kavram ve kuramlar belirtiliyor. Bu bölüm sadece bir siyasi açıklama değil, aynı zamanda bir ideolojik dönüşüm belgesidir. Bu belge niteliğindeki anlatının en güçlü tarafı, geçmişten bugüne ideolojik evrimin farkında olması ve yeni çağın gerçekliklerine göre bir yeniden yapılanmayı gündeme almış olmasıdır.
Öcalan, PKK’nin reel-sosyalist, ulus-devletçi kurtuluş modelinden koparak “demokratik ulus, eko ekonomi ve komünalizm”........
© Bianet
