Urfa’da çocuk istismarını protesto eden Çetiner’e dava: Susturulmak İsteniyorum
Urfa’da psikolog ve çocuk hakları savunucusu Emine Gizem Çetiner, iki yıl önce 14 yaşındaki bir kız çocuğunu muhtar N.Y.’nin bir çocuğu istismar ettiği iddialarını sosyal medyada paylaşmasının ardından hakkında dava açıldığını söyledi.
Çetiner, 27 Haziran Cuma günü saat 09.12’de görülecek davanın üçüncü duruşmasına çıkmaya hazırlanıyor.
Söz konusu muhtar N.Y.’nin çocuğa yönelik istismar suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası olduğu biliniyor.
Ayrıca Çetiner, Ensar Vakfı’ndaki 45 çocuğa istismardan hakkında soruşturma açılan isimlerden biri olan Asım Sultanoğlu’nun Urfa’ya İl Milli Eğitim Müdürü olarak atanmasına tepki olarak 16 Ağustos 2023 tarihinden bu yana eylem yapıyor.
Emine Gizem Çetiner, istismar iddiasıyla gündeme gelen muhtarın bölgede tanınan bir aşiret lideri olduğunu, yerel gazetecilerin olayı kendisiyle paylaşmasının ardından kamuoyunun dikkatini çekmek amacıyla sosyal medya hesabından duyurduğunu söylüyor.
Ancak Çetiner’e göre olay burada bitmedi. Sosyal medya paylaşımlarının ardından tehdit ve hakaret mesajları almaya başladığını söyleyen psikolog, ailesinin de hedef alındığını, danışan kılığında ofisine gelen kişilerin kendisi ve ailesinin tehdit edildiğini ifade ediyor.
Çetiner, yaşadığı baskı sürecinin hem psikolojik hem de fiziksel boyutları olduğunu, özellikle babasının hastalığı döneminde bu baskıların etkisini daha derinden hissettiklerini anlattı.
2 ay önce akciğer kanseri teşhisi konulan babasını 10 gün önce kaybettiğini söyleyen Çetiner, “Babam hastalandıktan sonra çok üzüldü, çok endişelendi. Belki de yeterince yanında olamadım. Benden babamı aldılar” dedi.
İstismar iddialarını kamuoyuna duyurmasının ardından hakkında açılan davada “kişisel verileri hukuka aykırı şekilde yaymak” ve “hedef gösterme” suçlamalarıyla yargılanan Çetiner, bu sürecin yalnızca kendisini değil, çocuk hakları mücadelesini de baskı altına aldığını savunuyor.
Çetiner, karşı tarafın avukatının kendisine yönelik koruma talebinde bulunduğunu ve davalı tarafın “tehdit edildiği” yönünde ifadeler verdiğini de aktarıyor.
Buna karşılık Çetiner, “Türkiye’de kadınlar konuştuğunda bazı erkekler korkuyor. Bu, eşitliği değil susturulma çabasını gösteriyor. Ama biz sustukça bu suçlar örtbas ediliyor” diyor.
Çetiner, kamuoyunu duyarlı olmaya davet etti: “Mahkemeye sadece kendi adıma değil, babamın hatırasını ve istismar mağduru çocukların sesini taşımak için çıkacağım. Lütfen beni yalnız bırakmayın.”
(NÖ/EMK)
“Çocukken etrafımda benim şimdi çocukları koruduğum gibi birileri olsaydı belki de şimdi bambaşka hayatım olurdu”
"Kadınların Gündemi" bu hafta biraz gecikti.
Genelde Cumartesi geceleri yayında olan yazımız, bu kez Pazar gününe sarktı. Sebebi ise oldukça keyifli: Dün akşam İznik'te, Fazıl Say’ın “İznik Türküsü”nü dinledim. Aslında doğrusu şu, Say’ın bestelediği soprano Görkem Ezgi Yıldırım’ın eşlik ettiği “İznik Türküsü”ni dinledim.
Göl kenarında, eşsiz tarihi geçmişi olan bir kentte, doğal güzelliklerin içinde sonsuz gökyüzünün altında hali ile ruhlarımız da oradan oraya savrulurken, yazıyı yetiştiremedim. Adeta arkadaşıma dönüşen siz okurlarımıza bir özür borcum var. Affola.
Ayrıca, Dünyada muhafazakâr siyaset yükselişte, her köşe başı savaş ya da çatışma… Ülkemizde ise hukuk, adalet terazisini şaşırmış. Durum buyken, bir haftalık yazı planı biraz kaymış çok mu? Ben de tam bunu düşündüm ve bu gecikmenin ardından yine her hafta yazıma eşlik eden şarkılarla birlikte yazı masasına oturdum.
Bu hafta gündem çok yoğun fakat özellikle iki konuyu gündeme almak mümkünse sizden de fikirlerinizi........
© Bianet
