İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishane Komisyonu, “F Oturması” eylemlerinin 690. haftasında hasta mahpus Fatma Tokmak’ın sağlık durumuna dikkat çekti. Beyoğlu’nda bulunan dernek binası önünde yapılan basın açıklamasını avukat Jiyan Kaya okudu.

Kaya, açıklamasında hasta mahpuslara yönelik ihlallerin sistematik hale geldiğini vurgulayarak, sağlık ve yaşam haklarının ciddi şekilde ihlal edildiğini ifade etti. "Ağır hasta, yaşlı ve engelli mahpusların infaz erteleme taleplerinin reddedilmesi, mahpusların bilinçli biçimde ölüme terk edildiğini göstermektedir," dedi.

Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde tutulan Fatma Tokmak’ın çok sayıda kronik ve ağır hastalıkla mücadele ettiğini belirten Kaya, Tokmak’ın kalp, astım ve hipertansiyon rahatsızlıklarının yanı sıra kadın hastalıkları, nefes darlığı, şiddetli ağrılar, vücutta morarma ve ödem gibi ciddi belirtiler gösterdiğini aktardı.

Geçtiğimiz hafta yapılan anjiyo sonrasında kalp kapakçığında yırtık tespit edildiğini ve acil ameliyat kararı verildiğini belirten Kaya, ancak ameliyatın hâlâ gerçekleştirilmediğini söyledi.

Tokmak’ın hastalıkları nedeniyle 2006 yılında cezaevinden tahliye edildiği, ancak cezasının onanması sonrası 2010’da tekrar tutuklandığı hatırlatıldı.

2014 yılında Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) hazırladığı raporda cezaevinde kalmasının hayati risk taşıdığı belirtilmiş olmasına rağmen, Adli Tıp Kurumu'nun olumsuz raporuyla tahliyesi engellendi.

Yargılama sürecindeki hak ihlallerine ilişkin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ihlal kararı verdiği Fatma Tokmak hakkında yeniden yargılama talebinin de kabul edilmediği açıklandı. Kaya, "Hem sağlık durumu hem de geçmişteki yargı ihlalleri dikkate alınmaksızın Tokmak’ın cezaevinde tutulmaya devam edilmesi yaşam hakkı ihlalidir" dedi.

Açıklamanın sonunda, başta Fatma Tokmak olmak üzere tüm ağır hasta mahpusların serbest bırakılması çağrısı yinelendi.

Komisyon, yetkilileri eşit, adil ve hak temelli bir yaklaşım sergilemeye, kamuoyunu ise duyarlılığa davet etti.

(NÖ/EMK)

Cumhuriyet Halk Partisi’nin (CHP), “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla düzenlediği mitinglerin bugünkü adresi Bayburt’tu.

Genç Osman Stadyumu yanındaki alanda düzenlenen kitlesel mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bayburt’a gideceğini söylediğinde, “Gitme, 19 Mart’tan sonra orada bir şey olmadı, Bayburt AK Parti’nin kalesi” denildiğini anlattı.

“Bu ezberler bitti. Bu eski siyaset bitti. Bayburt’a gideceğim, Bayburt’a selam vereceğim. Bayburt ile kucaklaşacağım. Bayburt bizi bağrına basacak” dediğini belirten Özel, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bugün artık öyle siyasi partilerin kalesi, kale siyaseti bitmiştir. Artık Bayburt ne AK Parti’nin, ne Tayyip Bey’in, ne başkasının değil. Bayburt, bir bütün olarak bu milletin kalesidir. Artık Bayburt iktidar dostu bir şehir diye değil. Çünkü Bayburt bu iktidara çok dostluk yaptı, çok destek verdi. Ama iktidar. Bayburt’un ona yaptığı dostluğu Bayburt’a yapmadı. Bunun için artık biz şimdi Bayburt’un sesini duymaya, duyurmaya, Allah’ın izniyle ilk seçimlerden sonra Bayburt’a yapılmayanı fazlasıyla yapmaya geliyoruz inşallah.”

Bayburt’a gelmedikleri için eleştirildiklerini belirten Özel, “Örgütümüz var, il ve ilçe başkanlarımız var, bir mücadelemiz var ama bizde de kusur var. 14 yıl sonra bir genel başkan geliyor, uzun süredir miting yok, temas yok. Bundan sonra size söz olsun, bir gözümüz, bir kulağımız, bir ayağımız Bayburt’ta olacak.” dedi.

Özel, sadece Bayburtluların değil, ülkenin tamamının büyük sıkıntılar içinde olduğunu vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Söz, karar millette olması gerekirken 23 yıldır AK Parti seçimleri kazanmış, biz de ona saygı duymuş, muhalefet görevi yapmışken 31 Mart’ta ilk kez onlar ikinci parti oldular. CHP, 47 yıl sonra birinci parti oldu. Bizim 47 yıl gösterdiğimiz anlayışı, 47 yıl gösterdiğimiz sabrı, millete saygıyı 47 gün göstermediler. Bugün 31 Mart yerel seçimlerinden beri birinci parti olan partimiz, oy sıralamasında bütün anketlerde en yakın rakibinin 7 puan önündedir ama iktidar buna saygı duymak yerine saldırmaktadır. Arkasında milletin desteği olmayanlar sandıktan kaçarak Türkiye’yi vesayetle, baskıyla yönetmeye çalıştıkları için ekonomiye de çok zarar veren bir........

© Bianet