menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

"Çocuklar bilinçlendikçe ebeveynlere karşı yasal yollara başvurabilecek"

8 0
yesterday

Paylaşılan ebeveynlik (sharenting), sharing (paylaşmak) ve parenting (ebeveynlik) kelimelerinin birleşimi olup ebeveynlerin çocukları hakkında hassas içerikleri internet platformlarında yayınlaması kavramıdır.

Bu kavram 2010 gibi yakın bir tarihte icat edilmiş olsa da, "sharenting" Amerika Birleşik Devletleri, İspanya, Fransa ve Birleşik Krallık'ta yaygın varlığıyla uluslararası bir fenomen haline geldi.

“Çocuğun Kişisel Verilerinin Ebeveyni Tarafından Sosyal Ağlarda Paylaşılmasının Psikolojik ve Hukuki Açıdan İncelenmesi” isimli TÜBİTAK projesinde bu konu hem psikolojik hem hukuki açıdan multidisipliner şekilde inceleniyor.

Dr. Tülay Kitapçıoğlu ile yürüttükleri projenin neyi hedeflediğini, sharenting kavramının ortaya çıkardığı sonuçları, Avukat Kardelen Yarlı ile de konunun hukuki açıdan sınırlarını konuştuk.

Dijital çağın en kritik kırılgan alanlarından birinin ‘çocukların mahremiyeti’ olduğunu ifade eden Yarlı bu konudaki yasaların oldukça net olduğunu maddeler halinde kaydetti.

“Ne yazık ki bugün “ebeveynlik gösterisi” ve “içerik ekonomisi” altında çocukların kişisel verileri sistematik şekilde dolaşıma sokuluyor. Buna sharenting diyoruz. Oysa çocuğun üstün yararı Anayasa’nın 41. maddesinde açıkça koruma altına alınmış durumda. Yine BM Çocuk Haklarına Dair Sözleşme’nin 3, 16 ve 19. maddeleri çocukların özel hayatını, güvenliğini ve korunma hakkını açıkça güvence altına alır.

Hukuk da son derece net:

• TMK m. 339-340 ebeveynlere çocuğun menfaatini gözetme yükümlülüğü getirir.

• KVKK m. 6 kişisel verilerin işlenmesini sıkı kurallara bağlar; yüz, ses, görüntü kişisel veridir.

• TCK m. 134 özel hayatın gizliliğini ihlal suçudur. Çocuğun görüntüsünü rızası ve yararı dışında paylaşmak cezai sonuç doğurabilir.

Yarlı bu konuda “Rızasını aldım” argümanının çocuklar için geçerli olmadığını, çocuğun rızası kavramının hukuken sınırlı olduğunu savunarak “Çocuk, gelişimsel süreci gereği bilinçli, özgür irade beyanı oluşturamaz. TMK ve TCK düzenlerinde rıza; fiil ehliyeti ve ayırt etme gücü ile bağlantılıdır. Çocuğun dijital kimliğini ebeveyn değil çocuk sahiplenir. Bizim görevimiz, onların gelecekteki özerkliğini, saygınlığını ve güvenliğini bugünden korumaktır.” dedi.

Ebeveynliğin kanun önünde de bir yükümlülük olduğunu da hatırlatan Yarlı, velayet hakkının ebeveynlere sınırsız bir yetki alanı sağlamadığını bu bağlamda dijital dünyada çocukların görüntülerini, seslerini, bilgilerini paylaşırken çok dikkatli olunması gerektiğini belirtti.

“Bugün bazı paylaşımlar; sevgi gösterisi değil, çocuğu dijital bir iz bırakmaya zorlayan bir vesayet pratiğine dönüşüyor. Çocuk hakkında yapılan her paylaşımda tek kriter şudur: Çocuğun üstün yararı ve gelecekteki temel hakları.”

Yarlı çocukların mahremiyetinin zarar görebileceği riskli alanları şöyle sıraladı:

• Çocuğun çıplak/duş/oyun/banyo görüntüleri

• Okul, adres, rutin, lokasyon bilgileri

• Sağlık verileri

• Travmatik / özel anlar

• Çocuğun başarısızlık, ağlama, duygusal kırılma halleri gibi durumlar

Bu örneklerle sınırlı kalmayan riskli alanlara aslında sosyal medya etkileşimleri de dahil ediliyor. UNICEF verilerine göre internette paylaşılan her 10 çocuk içeriğinden 1’i riskli platformlara düşüyor. Yarlı dijital şiddetin sadece “kötü yorum” olarak algılanıp hafife alınmaması gerektiğini belirtirken Doxxing, kimlik hırsızlığı, deepfake ve cinsel istismar ağlarının algoritmalarla çalıştığını aktarıyor. Ayrıca Yarlı, unutulmaması gerektiğine inandığı bu konuyu “çocuğun güvenliği “like bağımlılığı”na feda edilemez.” sözleriyle vurguluyor.

*Doxing veya doxx, bir kişi veya kuruluş hakkında özel veya tanımlayıcı bilgileri araştırmak ve kamuya açık platformlarda yaymaktır.

*Deepfake, mevcut bir görüntü veya videoda yer alan bir kişinin, yapay sinir ağları kullanarak bir başka kişinin görüntüsü ile değiştirildiği bir medya türüdür.

Bir çocuktan hatıra bırakmanın tek yolu fotoğraf yayınlamak olmadığını savunan Yarlı “Bazen en büyük sevgi, gizli emek ve görünmeyen korumadır” sözleriyle bu konudaki somut önerildi de sundu:

✅ Çocuğun kimliği ifşa edilmesin.

✅ Lokasyon bilgisi paylaşılmasın.

✅ “Sevimli”........

© Bianet