menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Siyasette transfer dönemi ne zaman kapanır?

19 0
18.09.2025

Türkiye siyasi hayatında, halkın önüne konulan seçeneklerin birbirine yakın olması sık sık tabanda kaymalara yol açabiliyor. Bir de tabanda karşılığı olmasa da siyasiler arasında geçişgenlik söz konusu oluyor. Bu geçişler tabanda destek bulmak bir yana tepkiye yol açıyor. Seçmen haklı olarak tercihinin kişiye değil partiye yönelik olduğunu ve yaşanan 'transferlerin' kendi iradesini yansıtmadığını söylüyor.

Geçmişten günümüze parti değiştirme nedenleri 'transfer', 'kopuş' veya 'taktik geçiş' olarak karşımıza çıkabiliyor. Elbette bir de seçim ittifakı sonrası seçilenlerin kendi partilerine dönmesi söz konusu.

Tek partili hayattan çok partili hayata geçilmesi ile birlikte değişiklikler yaşanmaya başladı. Celâl Bayar, Adnan Menderes, Fuat Köprülü, Refik Koraltan — CHP içindeki muhalefetten (Dörtlü Takrir) kopup 7 Ocak 1946'da Demokrat Parti'yi kurdular Bu tarih, çok partili hayata geçişte dönüm noktası olarak kabul edilir.

CHP'den ayrılıklar ile 1967 yılında Turhan Feyzioğlu'nun kurduğu Güven Partisi, Adalet Partisi'nden kopan Ferruh Bozbeyli'nin de aralarında olduğu 41'ler tarafından 1970 yılında kurulan Demokratik Parti siyasi hayata dahil oldu.

Siyasi partiler arasında bölünmelerden kaynaklı değişimler yaşansa da Türkiye siyasi hayatına damga vuran olay 1977-78 yıllarında yaşandı. Kamuoyunda 'Güneş Motel olayı' olarak anılan 'transfer' ile Adalet Partisi'nde 11 milletvekili CHP'ye geçerek Bülent Ecevit'in hükümet kurması için kapı araladı. Bu durum milletvekili pazarlığı açısından köşetaşlarından biri oldu.

12 Eylül cuntası döneminde MHP'liler arasında yaygınlaşan Türk-İslam düşüncesi ile 1993 yılında parti içinde bir ayrışma yaşandı. Muhsin Yazıcıoğlu'nun MHP'den ayrılıp Büyük Birlik Partisi'ni kurması önemli bir kopuşa yol açtı.

Türkiye'de sağ partilerin her zaman mirasçısı olduğunu söylediği Demokrat Parti, 12 Eylül'den uzun bir süre sonra yeniden Türkiye siyasi hayatına dahil oldu. Ancak partinin genel başkanlığını yaparken dönemin başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında ağır suçlamalar yönelten Süleyman Soylu'nun AKP'ye geçmesi ve sonrasında bakan koltuğuna oturması ile Demokrat Parti yine tarihin tozlu sayfaları arasına döndü.

Milli Görüş ekibinden ve Halkın Sesi Partisi'nin (HAS Parti) kurucusu olan Numan Kurtulmuş, partisinin 2012’de AKP'yle birleşmesi sonrası buraya geçti; genel başkan yardımcılığı ve başbakan yardımcılığı yaptı. Kurtulmuş halen siyasi yaşamını Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı olarak sürdürüyor. Aynı zamanda PKK ile yürütülen çözüm sürecine dair görüşmeleri yürüten Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'na başkanlık ediyor.

AKP'den istifa ederek 13 Eylül 2019'da Gelecek Partisi'ni kuran Ahmet Davutoğlu, 9 Mart 2020'de DEVA Partisi'ni kuran Ali Babacan, 2022'de CHP'den koparak Memleket Partisi'ne geçen ardından AKP'ye geçen Mehmet Ali Çelebi son yılların önemli figürleri arasında yer aldı.

Parti genel başkanları kadar, MHP'den CHP'ye geçen ve CHP'ye üst üste seçim kazandıran Mansur Yavaş da önemli isimler arasında yer aldı.

Türkiye siyasi hayatında "parti değiştirme" denildiği zaman akla gelen ilk isim tartışmasız Kubilay Uygun olur. 'Fırıldak Kubi' diye anılan Uygun, TBMM’de kısa aralıklarla yaptığı geçişlerle biliniyor. 1996 Temmuz’da bir ay içinde üç kez parti değiştirdi: 4 Temmuz 1996'da DSP'den DYP'ye, 6-8 Temmuz'da DYP'den tekrar DSP'ye, 30 Temmuz'da DSP'den bir kez daha DYP'ye. Ardından 27 Haziran 1997'de DYP'den MHP'ye geçmiş, 18 Temmuz 1997'de de MHP’den ayrılmıştı. 28 Aralık 1997'de DTP’ye katılmış, 10 Haziran 1998'de ise DTP’den istifa etmişti. Milletvekilliği öncesinde yerelde CHP ve ANAP’ta siyaset yapmıştı.

Yakın tarihe baktığımızda ise en keskin dönüşlerden birini yapanın Savcı Sayan olduğunu görüyoruz. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal istifa ettiği zaman basın toplantısı sırasında hıçkıra hıçkıra ağlayan Sayan, kısa süre sonra AKP saflarına geçti.

Son günlerde ise belediyelerde, özellikle de polisin yolsuzluk iddiası ile operasyon yaptığı belediyelerde CHP'den AKP'ye doğru bir göç başladı. Hatta bu göç sonucu Beykoz Belediyesi'nde yönetim CHP'den AKP'ye geçmiş oldu. Benzer bir durumun 4 CHP'li Meclis üyesinin istifa ettiği ve halihazırda CHP'li belediye başkanının gözaltında olduğu........

© Bianet