menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Kürt reformu'nda geçen yüzyılın ardından

9 0
29.05.2025

Barış süreci ile birlikte tarihten bazı sayfalar bir kez daha açıldı. Abdullah Öcalan’ın “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” sonrasında, Kürt sorununun çözümüne ve ülkenin demokratikleşmesine dair tartışmalar hız kazandı.

Yeni bir anayasa talebi artık iktidar cephesinden de yükseliyor. AKP ve MHP kadroları da 1982 Anayasası’nın demokratik olmadığını, 1924 ve 1921 anayasalarının örnek alınması gerektiğini dillendiriyor.

İmralı’da hükümlü bulunan Abdullah Öcalan da yeni anayasa talebini gündeme taşıyanlar arasında yer alıyor. DEM Parti İmralı Heyeti ile 18 Mayıs’ta yaptığı görüşmede, Öcalan’ın 'yeni anayasa' önerisine iktidar cephesinden de karşılık verildi. Önce AKP Genel Başkanvekili Efkan Ala’dan mevcut anayasanın 'darbe ruhu' taşıdığı yönünde açıklamalar geldi; ardından Erdoğan, “Darbe anayasası utancından bu milleti kurtaracağız” dedi.

Öcalan, 2013 yılında adaya giden İmralı heyeti ile yaptığı bir başka görüşmede de “Bu konuda 1921 Anayasası’nı ve 20 maddelik Kürt Reform Tasarısı’nı esas alabilirsiniz. Orada Kürtlerin varlığının kabulü var. Biz Kürt Reform Tasarısı’nı canlandırmak istiyoruz” diyerek, bir model öneriyor.

Öcalan’ın söz ettiği Kürt Reform Tasarısı ile ilgili çok fazla kaynak bulunmuyor. 22 Şubat 1922’de Meclis’te oylanan ve 373 kabul oyuna karşılık 64 ret oyu ile kabul edilen tasarı, gizli tutulduğu için Meclis tutanak listesinde de yer almıyor. Suat Parlar’ın 'Türkler ve Kürtler – Ortadoğu’da İktidar ve İsyan Gelenekleri' adlı kitabında tamamına yer verilen kanun tasarısının bir bölümü Ümit Kardaş'ın yazısında yer alıyor:

Sonradan kayıtlardan çıkarılan metnin bazı maddeleri şöyle;

"1- TBMM,…..,Kürt milleti için kendi milli ananeleriyle ahenk içinde bir muhtar idare kurma mesuliyetini üzerine almaktadır.",

"2- Ekseriyetini Kürtlerin oluşturduğu havali için ,BMM’nin karar vereceği şekilde Türk ve Kürt olabilecek bir Genel Vali…,Kürt milletinin ileri gelenleri ( 5. Md. Kürt Millet Meclisi ) tarafından seçilecektir."

"6- Kürt Millet Meclisi, Doğu vilayetlerinde genel seçim yoluyla kurulacak, Meclisin görev süresi üç sene olacaktır.",

" 9- Karma bir komisyon tarafından hudutların tespitine bağlı olmak üzere, Kürdistan idari bölgesi, Van, Bitlis, Diyarbakır Vilayetleri ile Dersim sancağı ve mahdut kaza ve nahiyelerinden mürekkep olacaktır."

"10-…adli teşkilat, şimdilik…yarısı Türk yarısı Kürt olacaktır.",

" 11- Bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren , savaşa katkı şeklinde veya hiçbir şekilde vergi istenmeyecektir.",

"17- Genel Vali’nin tasdiki olmaksızın ve BMM ve Ankara Hükümeti’nin bilgisi haricinde Kürt Millet Meclisi tarafından hiçbir vergi yükümlülüğü getirilemez."

15. maddede okullarda Kürt diliyle öğrenim yapılacağı ancak bunun resmi dil olma talebine temel teşkil etmeyeceği de belirtilmiştir.

Her ne kadar bu düzenleme tutanaklardan çıkartılmış olsa da, 22 Temmuz 1922 tarihinde Mustafa Kemal’in Türkiye Büyük Millet Meclisi adına El Cezire Kumandanlığı’na gönderdiği yazı, Meclis tutanaklarında yer alıyor:

1. Tedricen bütün memlekette ve vasi mikyasta doğrudan doğruya halk tabakatının alakadar ve müessir olduğu surette idarei mahalliyeler ihdası siyaseti dahiliyemiz icabındandır. Kürtlerle meskûn menatikIta ise hem siyaseti dahiliyemiz ve hem de siyaseti hariciyemiz noktai nazarından tedricen mahalli bir idare ihdasını iltizam etmekteyiz.

2. Milletlerin kendi mukadderatlarını bizzat idare etmeleri hakkı........

© Bianet